Gençliğin TÜGVA Kampı...

Üstad Necip Fazıl Kürek’in Müslüman gençlerin ruhuna nakış nakış işlenmesi gereken ‘Gençliğe Hitabesi’nde değindiği  ‘Bir gençlik, bir gençlik, bir gençlik...’...

Üstad Necip Fazıl Kürek’in Müslüman gençlerin ruhuna nakış nakış işlenmesi gereken ‘Gençliğe Hitabesi’nde değindiği  ‘Bir gençlik, bir gençlik, bir gençlik...’ “Zaman bendedir ve mekân bana emanettir!” şuurunda bir gençlik. Özlemi çekilen o gençliği her defasında hayaliyle birlikte özlemini çekeriz. Sözün bittiği, düşüncenin hayata geçirilmesi kaçınılmaz olduğu bir dönemde, görev ve sorumluk alanımıza dahil ederek, özlemi çekilen ‘ham’ gençliği, nasıl üretken ve yararlı düşüncede ‘pişirip’, sonrasında ‘yanmak’ gerektiğinin hesabını iyi yapmak gerekiyor…

‘Ekmek fakirin umudu’ gibi, bizler de üstadın tarifini net bir şekilde ortaya koyduğu, özlemi çekilen o gençliğe ulaşma adına ‘duygu’ seline kapılmadan kendimizi alamıyoruz. Aynı düşünceler içerisindeyken, Türkiye Gençlik Vakfı’nın (TÜGVA) ‘Bir Yaz Bin Gelecek’ sloganıyla yola çıktığı ve geleceğin öz güven, yenilikçi, çalışkan, iyi ahlaklı, merhametli, başarılı ve sorumluluk sahibi gençleri yetiştirme adına gerçekleştirdiği doğa kampında bulunma fırsatımız oldu…

Yaz tatilinin verimli bir şekilde değerlendirilmesi hedeflenen Vakıf tarafından Yaz Okulu ve Doğa Kampında geleceğimizin teminatı 10 bini aşkın genç, yaz tatillerini hem eğlenerek hem de öğrenerek geçiriyorlar.‘Bir gence bir yıl boyunca nasihat edeceğine, bir hafta kampa götür…’ Bu sözün anlamını yaşayarak daha iyi öğrenmemizi/öğretmemizi sağlayan hizmetin aksamadan yürütülmesini sağlayan tüm çalışanlarına tekrar şükranlarımızı iletmeyi borç bilir, diğer yerel yönetimlere örnek olması dileriz…

TÜGVA’nın Edirne Keşan/Gökçetepe’de yer alan Gençlik Kampının kaynağı/mayasını gençlerin kişisel ve sosyal kazanımlar yer almakta. Düşünebiliyor musunuz? Eğitim ve öğretim dönemi yeni bitmiş ‘herkesimden’ bu gençleri bir arada toplayıp, ilk iki günde onların kendilerini, öz kimliklerini tanıma (içlerindeki gizemli dünyayı tanıma, niçin yaratıldıklarının farkına varma…) fırsatı bulmayı sağlıyorsunuz. Kalan sürede ise o akademik dediğimiz rehber öğretmenler, spor eğitmenler aracılığıyla bir şeyler anlatmaya, gençlerin yaşamdan ‘anlam’ çıkarmasını sağlıyorsunuz. Onun önüne koyduğunuz hedefe atılacak ilk adımını, işte o kısa denilen ama çok büyük manaya gelen kamp ‘diliminde’ atmış oluyorsunuz. Gelecek parlak günlere bir ‘kıvılcım’ çakıyorsunuz adeta…

TÜGVA’nın öncülüğünde İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Milli Eğitim Müdürlüğü’nün ortaklaşa yürütülen projede Yaz Okulu ve Doğa Kampı projesindeki gençler, branşında uzman eğitmenlerin özverili çalışmasıyla, büyük titizlikle hazırlanan ve içeriğinde milli ve manevi değerleri içeren müfredat programında uygulama gerçekleştiriyorlar. Bu çalışmanın mimarları var ki, TÜGVA İstanbul İl Başkanı Fatih Coşar, Başkan Yardımcısı Murat Yoldaş ve Yaz Okulları Koordinatörü Mehmet Karakaya ve Doğa Kampı Koordinatörü Melih Keskin isimlerinin gayret ve çabasının altını çizip ve tebrik etmemek haksızlık olur.     

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sürdürülebilir ‘özel gereksinimli’ spor faaliyetleri ve TFF örneği 21 Nisan 2024 | 28 Okunma Paris Olimpiyatları, Hera tapınağı ve Gazze katliamı… 19 Nisan 2024 | 38 Okunma TFF’ye yabancı başkan (mı!) 17 Nisan 2024 | 99 Okunma Seçim sonrası CHP’li belediyeler, özel gereksinimli bireyler ve spor 14 Nisan 2024 | 41 Okunma Sporla gençliğimiz ve geleceğimizi kâbusa dönüştürmeyelim!.. 12 Nisan 2024 | 53 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar