Kırmızılar doğru

ORTAK kanı şu, bu ligin en kaliteli takımı Beşiktaş. Ama görünen o ki ligi dördüncü bitirecekler. Hadi diyelim en iyi ihtimal üçüncü.
Dün Beşiktaş taraftarı, hocası ve futbolcusunda, kazanılan bir maç sonrası bile buruk bir sevinç gördük. Bunun cevabı da çok açık... Son haftalarda yaşadıkları ve Şampiyonlar Ligi'nde harika maçlar çıkartmış Beşiktaş'ın şampiyon olamayacak olması. Camia bunun sebeplerini araştırsın. Hoca mı, oyuncular mı, yoksa yönetim mi kabahatli diye...
Ama dün geceye baktığımızda Beşiktaş'ın öyle ayakları var ki bu ligin çok üstünde. Mesela Quaresma. İyi de oynasa, kötü de oynasa çok şey yapıyor. Mesela, rabona ortasıyla Tosic'in kafasına adrese teslim bir top yolladı. Quaresma'nın kalitesi, Tosic'in o anda oraya koşu yapması, önemli meziyet ister. Ya da ilk devrenin son dakikasında Adriano'nun şutu. Harika bir gol. Tıpkı geçen sezon Rize'ye attığı gibi. Talisca'nın kalitesi, Babel'in yetenekleri asla tartışılmaz. Hele hele Medel diye bir oyuncu var ki sadece vücuduyla ya da kafasıyla değil, yüreğiyle de oynuyor. Dün gece Tosic'in kırmızı kartından sonra bir kahraman gibi direndi.
Bence Beşiktaş için lig bitti. Olası bir F.Bahçe ya da Başakşehir takılmasında üçüncü olabilirler ama bu onlar için daha doğrusu bu kadro için büyük bir başarısızlıktır.
Takım için söyleyebileceğimiz kağıt üzerindeki en önemli dezavantaj, yaş ortalamalarının çok yüksek olması. Gerçekten yaşlı bir takım ve art arda oynanan maçların yükünü kaldıramıyor. Sakatlıklar baş gösteriyor. Belki de Beşiktaş şampiyonluğu bu yüzden kaybetti. Diğer bir konu da ne Negredo ne Vagner Love asla Cenk'in yerini tutamadılar.
Kayserispor'a şaşırıyoruz. Ligin ilk yarısında çok iyiydiler, sonra müthiş bir düşüş yaşadılar.
Hakemlerin fazlaca tartışıldığı haftada bence Barış Şimşek iyi maç yönetti. Birkaç ufak tefek hata dışında sakin ve objektifti.
Gerek Tosic'e gerekse Umut'a gösterdiği kırmızı kartlarda da yüzde yüz haklıydı.