Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı kim olacak?
ABD Başkanı Trump, “ Anti-Neocon Trumpçılar ”ın hedefe koydukları Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz ’u görevden aldı. Ancak Trump bunu yumuşak bir şekilde yaparak Waltz’u BM Büyükelçiliğine aday gösterdi. Ulusal Güvenlik Danışmanlığı’ndan farklı olarak “BM Büyükelçiliği” Senato onayı gerektiriyor. “ Signalgate Skandalı” ndaki rolü sebebiyle Waltz’un onay süreci bir hayli sıkıntılı geçecektir. Bilhassa Demokrat senatörler Waltz’u fena halde terletecekler. Bazı yorumlara göreyse Trump, Waltz’u
ABD Başkanı Trump, “Anti-Neocon Trumpçılar”ın hedefe koydukları Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz’u görevden aldı. Ancak Trump bunu yumuşak bir şekilde yaparak Waltz’u BM Büyükelçiliğine aday gösterdi. Ulusal Güvenlik Danışmanlığı’ndan farklı olarak “BM Büyükelçiliği” Senato onayı gerektiriyor. “Signalgate Skandalı”ndaki rolü sebebiyle Waltz’un onay süreci bir hayli sıkıntılı geçecektir. Bilhassa Demokrat senatörler Waltz’u fena halde terletecekler. Bazı yorumlara göreyse Trump, Waltz’u otobüsün önüne attı.
Trump Ulusal Güvenlik Danışmanlığı görevini geçici olarak Dış İşleri Bakanı Marco Rubio’ya yükledi. Bu ikili görevi ilk defa, 1970’lerde ABD’nin en şöhretli tilki diplomatlarından Henry Kissinger üstlenmişti. Kissinger’dan sonraysa böyle bir durum bir daha yaşanmamıştı.
Trump’ın Waltz’u Ulusal Güvenlik Danışmanlığına, Rubio’yu ise Dış İşleri Bakanlığı’na getirmesi hem ana akım Cumhuriyetçi şahinler, hem de ana akım Demokrat şahinler tarafından olumlu karşılanmıştı. Bu kanatlara göre Waltz ve Rubio “odadaki iki yetişkin” idi.
“Odadaki Yetişkinler” tabiri Trump’ın ilk Başkanlık döneminde ortaya atılmıştı. Bu ilk döneminde Trump Savunma, Dış İşleri, Ulusal Güvenlik Danışmanlığı ve Beyaz Saray Genel Sekreterliği gibi kilit makamlara “Müesses nizam Cumhuriyetçileri” olarak bilinen isimleri getirmişti. “Odadaki Yetişkinler” olarak nitelenen bu isimlerin müesses nizamın daha çok dış politikayla ilgili kırmızı çizgilerini aşmaması için Trump’ı dizginleyecekleri düşünülüyordu.
Sadece “Müesses Nizam”a sadık olan “Odadaki Yetişkinler” ile Trump arasında pek çok sorun yaşandı. “Odadaki Yetişkinler” görev sürelerini tamamlamadan ya istifa ettiler, ya azledildiler. Bu dönemde Trump Yönetimi içinde kaos yaşandı. İkinci dönemde de farklı kanatlar rekabet halindeler. Trump’ın uzun masasında yer alan isimler masa altında biribirilerini tekmeliyorlar.
Waltz’un görevden alınması “Trump koalisyonu”ndaki ilk patlak oldu. Waltz’un görevden alınmasına içerleyen çevrelerin hedefindeyse Savunma bakanı Pete Hegseth ve Ulusal İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard var. ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance’in devreye girmesi sebebiyle Cumhuriyetçi birçok senatör Hegseth’e ve Gabbard’a gönülsüzce onay vermişti.
Amerikan medyasında yer alan kulis bilgilerine göre yeni danışman listesinde Robert O’Brien, Stephen Miller, Sebastian Gorka, Richard Grenell, Michael Anton, Steve Witkoff, Fred Fleitz, Keith Kellogg başta gelmek üzere birçok isim yer alıyor. Beyaz Saray’da İç Güvenlik Danışmanı olan Stephen Miller Trump’ın ilk döneminden itibaren göç politikalarının mimarı olarak biliniyor. İlk dönemde Trump’ın strateji danışmanı olan Gorka halihazırda Ulusal Güvenlik Konseyi’nde “Terörle Mücadele” direktörüdür. Kellogg, Anton ve Fleitz, Trump’ın ilk döneminde Ulusal Güvenlik Konseyi’nde üst düzeylerde görev yaptılar. Kellogg ayrıca Ulusal Güvenlik Danışmanlığına vekalet etti. O’Brien ise Trump’ın son Ulusal Güvenlik Danışmanıydı.
“Ulusal Güvenlik Konseyi”nin başı olan Ulusal Güvenlik Danışmanı ABD Başkanı’nın kulağına en yakın pozisyonlardan biridir. Trump’ın politikalarını etkilemek isteyen çevreler için bu pozisyonu elde tutmak çok çok önemli. Trump bu pozisyona sadakatinden emin olduğu bir ismi getirecektir. Nitekim Trump Pazar günü Florida’dan Washington’a dönerken Air Force One uçağında gazetecilere yaptığı açıklamada “Stephen Miller” ismine dikkat çekiyordu. Miller, 2016’dan bu yana Trump’a kişisel sadakatinden taviz vermemesiyle tanınan bir isim.
ABD Başkan Yardımcısı J.D Vance ile dışarıdan Trump’ın kulağına en yakın isimlerden Tucker Carlson’ın ise bu görevde Michael Anton’u görmek istedikleri söyleniyor. Vance, Carlson ve Anton “Yeni Sağ” veya “Ulusal Muhafazâkârlık” hareketinin önde gelen isimleri arasındalar. Anton daha çok, “Önce Amerika” söylemine “doktriner” bir çerçeve kazandıran görüşleriyle öne çıkan bir isim. Dış İşleri Bakanlığı’nda “Politika Planlama Direktörü” olan Anton’un İran’la müzakerelerin teknik boyutuna liderlik etmesi için görevlendirildiğini de belirtmek gerekiyor.
Bazı analizlere göreyse Trump “sadakat” ile “doktrin ” arasında kaldığında ilkini tercih edebilir. Bu analize bakılacak olur ise Trump “doktrin” tarafından kısıtlanmaktan hoşlanan biri değil. Tabii, Trump’ın şapkasından başka bir isim çıkarması da şaşırtıcı olmayacaktır.
