Türkiye düşmana korku salıyor; Tarih verildi! Müthiş haber

Türkiye’nin savunma ve ileri teknoloji alanlarındaki en büyük aktörlerinden ASELSAN, yerli ve milli üretim kapasitesini artıracak üç stratejik yatırımı için “Süper Teşvik” kapsamına alındı.

CEO Ahmet Akyol, 2025 yılı içerisinde daha fazla sayıda Çelik Kubbe bileşeninin envantere gireceğini belirterek, projenin başarıyla ilerlediğini duyurdu.

Üç Kritik Yatırıma Devlet Desteği

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın öncülüğünde uygulanan Proje Bazlı Yatırım Teşvik Sistemi kapsamında, ASELSAN’ın üç büyük yatırımı resmen teşvik aldı. Teşvik belgeleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayesinde düzenlenen “2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi ve Büyük Ölçekli Yatırımlar” tanıtım programında takdim edildi.

Kapsama alınan yatırımlar şöyle:

Foton Dedektör ve Nanoteknoloji Tesisi Yatırımı

Radar Sistem Entegrasyon ve Üretim Tesisi Yatırımı

Hava Savunma Sistemleri Üretim ve Test Tesisi ile Akıllı Mühimmat Üretimi Tesisi Yatırımı

616 Milyon Dolarlık Dev Yatırım: 2 Binden Fazla İstihdam

ASELSAN, toplam 616 milyon dolar değerindeki yatırımla hem üretim kapasitesini genişletiyor hem de teknoloji ihracatını ileri taşıyor. Şirket, yatırımlar kapsamında 1672’si nitelikli olmak üzere toplam 2.244 kişilik istihdam planlıyor. Bu adım, hem yüksek teknoloji işgücü için önemli bir istihdam fırsatı yaratacak hem de Türkiye’nin teknoloji tabanlı büyümesine katkı sağlayacak.

Çelik Kubbe Projesinde Üretim Artıyor

Yatırımlar arasında dikkat çeken başlıklardan biri de Çelik Kubbe projesi oldu. ASELSAN CEO’su Ahmet Akyol, bu yıl daha fazla radar, sensör, akıllı mühimmat elektroniği ve hava savunma sisteminin üretileceğini belirtti. Akyol, “Çelik Kubbe sisteminde kullandığımız ileri teknolojiler sayesinde, savunma alanındaki dışa bağımlılığı azaltıyoruz. İhracat talebine daha hızlı cevap verebilmek için kapasitemizi artırıyoruz” dedi.

Türkiye'nin Yüksek Teknoloji İhracatına Güçlü Katkı

Şirketin Kamuyu Aydınlatma Platformu'na (KAP) yaptığı açıklamada, “Bu yatırımlar sayesinde, kilogram başına ihracat değeri Türkiye ortalamasının çok üzerinde olan ürünlerin yüksek adetli seri üretimi mümkün hale gelecek” denildi. Ayrıca yeni AR-GE altyapılarının oluşturulacağına, ihracat kabiliyetlerinin artacağına ve küresel rekabet gücünün yükseleceğine dikkat çekildi.