POPÜLER YAZILAR







Dünyanın en gelişmiş savaş uçakları arasında yer alan F-35’ler, teknolojik üstünlükleri ve düşük radar izi ile modern savaş stratejilerinin vazgeçilmez unsurları arasında bulunuyor. Ancak bu görünmezliğin arkasında, yıllardır göz önünde olmayan ama kritik bir Türk imzası var.
ABD merkezli savunma devi Lockheed Martin’in talebi üzerine harekete geçen Türk mühendis Ergün Kırlıkovalı, F-35 uçaklarının dış kaplamasında kullanılan ve radar sinyallerini emerek geri yansıtmayan özel bir polimer malzeme geliştirdi.
Kırlıkovalı, Atlas Üniversitesi’nde katıldığı bir programda yaptığı açıklamada, söz konusu malzemenin geliştirme sürecinin yalnızca 6-7 ay sürdüğünü belirtti.
“Malzeme tüm testlerden geçti ve onaylandı. Bugün hem B-2 bombardıman uçaklarında hem de F-35’lerde tek tedarikçiyiz,” diyen Kırlıkovalı, 2006 yılından bu yana bu malzemenin üretimini sürdürdüklerini ve tedarik zincirinin merkezi haline geldiklerini vurguladı.
B-2’lerde ise bu iş birliği 30 yılı aşkın süredir devam ediyor. Yani Türk mühendisliği, yıllardır Amerikan hava kuvvetlerinin ‘görünmeyen’ kanadı olarak görev yapıyor.
F-35 Lightning II, 5. nesil savaş uçakları arasında en sofistike platformlardan biri. Ancak onu benzersiz kılan özelliklerden biri de radar izi açısından neredeyse yok denecek kadar düşük bir profile sahip olması.
İşte bu teknolojik başarının perde arkasında yer alan malzeme, radar dalgalarını emerek yutuyor, bu sayede düşman radarları tarafından tespit edilmesi son derece güçleşiyor. Malzemenin bu özelliği, hava üstünlüğü kadar hassas operasyonlarda da F-35’lere stratejik avantaj sağlıyor.
Bu özel polimer, hem ısı hem de elektromanyetik direnci yüksek bir yapıya sahip. Aynı zamanda uçuş performansına etki etmeyecek kadar hafif ve esnek.
Ergün Kırlıkovalı’nın geliştirdiği bu teknoloji, yalnızca teknik bir başarıdan ibaret değil. Aynı zamanda Türk mühendisliğinin küresel savunma sanayisinde geldiği noktayı göstermesi açısından da son derece önemli.
Bugün dünyanın en büyük savunma sanayi projelerinden biri olan F-35 programına, Türkiye doğrudan malzeme sağlayan ve kritik bir bileşende tek tedarikçi olan nadir ülkelerden biri. Bu durum, özellikle son yıllarda artan yerli ve milli savunma projeleri ile birlikte daha da anlam kazanıyor.
Kırlıkovalı’nın ifadelerine göre, ABD tarafı bu iş birliğinden son derece memnun ve üretim, denetim ve teslimat süreçlerinde tam bir güven ilişkisi söz konusu.
Program sırasında katılımcıların yoğun ilgisiyle karşılaşan Kırlıkovalı, esprili bir dille ABD’nin stratejik iş birliği tercihlerine dikkat çekti:
“ABD gizliliği sever. Ancak söz konusu bu malzeme olunca, bizden vazgeçemediler. 2006’dan beri bu işin içindeyiz ve halen devam ediyoruz.”
Bu açıklama, sadece teknolojik bir başarı değil, aynı zamanda diplomatik ve stratejik bir başarı olarak da değerlendiriliyor.
Son yıllarda Türkiye, savunma teknolojilerinde yerlileşme hamleleriyle dikkat çekiyor. Bayraktar TB2, Anka, Hürjet, Altay Tankı gibi projelerin yanı sıra, bu tür stratejik malzeme ve komponentlerde de söz sahibi olmaya başladı.
Ergün Kırlıkovalı’nın radar emici polimerle yazdığı bu başarı hikayesi, Türkiye’nin artık sadece kullanıcı değil, yenilikçi ve küresel tedarikçi konumuna yükseldiğini gösteriyor.
F-35 görünmezlik teknolojisinin arkasındaki bu katkı, sadece bir bilimsel başarı değil; genç mühendislere ilham veren, stratejik değer taşıyan bir miras.
Bugün Ergün Kırlıkovalı gibi mühendisler sayesinde, Türkiye’nin bilim ve teknoloji alanında küresel sistemlerde nasıl etkin rol alabileceği bir kez daha görülmüş oldu.
Bu başarı; disiplinli çalışma, teknik yetkinlik ve kararlılıkla neler başarılabileceğinin en net örneklerinden biri.
Kaynak: Gazeteoku.com - Özel İçerik