POPÜLER YAZILAR







Bugün ise Kütahya'da meydana gelen 4,5; 3,9 ve 4,6 büyüklüğündeki depremler, endişeleri bir kez daha artırdı. Deprem uzmanı Prof. Dr. Tuncay Taymaz, Ekol TV'deki "Editör" programında hem İstanbul hem de Erzincan için önemli açıklamalarda bulundu.
Prof. Dr. Taymaz, İstanbul’da meydana gelen 6.2'lik depremin 2019’daki depremden bağımsız olduğunu belirtti. "Bu deprem, mevcut stres transferiyle alakalı. Aşağıya doğru eğim açısında çökelme var. Havza genişliyor ve bir vadi oluşumu gözleniyor" ifadelerini kullanan Taymaz, halk arasında bilgi kirliliği oluşmaması için dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.
Taymaz, İstanbul ve çevresinde 1766, 1894, 1912 ve 1999 yıllarındaki büyük depremleri hatırlatarak, Marmara Denizi'nin altında büyük bir kırılmanın beklendiğini belirtti. "Beklenen büyük deprem, 7.4 ila 7.5 büyüklüğünde olabilir. İki farklı fayın birbirini tetiklemesi durumunda etkiler daha da yıkıcı hale gelebilir" dedi.
En dikkat çekici açıklamalardan biri ise Erzincan için geldi. Prof. Dr. Taymaz, Erzincan’dan Karlıova'ya, Elmalı'dan Varto ve Hazar'a kadar uzanan bölgede 7'nin üzerinde büyüklükte bağımsız depremler üretme kapasitesine sahip fayların olduğunu söyledi.
"Bu bölgelerde uzun süredir büyük bir deprem yaşanmadı. Üçüncü Ordu ve askeri birlikler dahil olmak üzere pek çok önemli yapı risk altında. TOKİ’nin yaptığı bazı yeni yapılar sağlam zeminlere çekildi, bu olumlu. Ancak genel tablo hâlâ endişe verici" diye konuştu.
Prof. Dr. Taymaz’ın açıklamaları, bilimsel verilere ve geçmiş depremlerden çıkarılan deneyimlere dayanıyor. Uzmanlar, bireysel önlemlerden toplumsal planlamaya kadar her aşamada bilim temelli hareket edilmesi gerektiğini özellikle vurguluyor.
Deprem gerçeğiyle yüzleşmek ve hazırlıklı olmak, Türkiye'nin güvenli geleceği için atılması gereken kritik adımlar arasında yer alıyor.
Kaynak: Gazeteoku.com