POPÜLER YAZILAR







İş sözleşmelerinde haklı nedenle fesih hakkı önemli bir güvence sağlarken, bu hakkın kullanılmasında belirlenen süre kurallarına dikkat edilmezse ciddi hak kayıpları yaşanabiliyor. Habertürk yazarı Ahmet Kıvanç, işçi ve işverenleri yakından ilgilendiren bu kritik konuyu detaylı şekilde ele aldı. Özellikle 6 iş günü kuralının ihlali, tazminat haklarının kaybına yol açabiliyor.
İşçi ve işveren ilişkilerini düzenleyen İş Kanunu, taraflara karşılıklı olarak ahlak ve iyi niyet kurallarına uygun davranma zorunluluğu getiriyor. Bu kurallara aykırı bir davranışla karşılaşıldığında, taraflardan biri iş sözleşmesini derhal feshetme hakkına sahip oluyor. Ancak bu hakkın geçerli olabilmesi için kritik bir süreye uyulması gerekiyor.
İş Kanunu'nun 24. maddesi işçilere, 25. maddesi ise işverenlere haklı nedenle fesih hakkı tanıyor. Ancak olayın veya ihlalin öğrenildiği günden itibaren 6 iş günü içinde fesih işleminin başlatılması gerekiyor. Bu süre içerisinde harekete geçilmemesi durumunda fesih hakkı kaybediliyor.
Öte yandan, olayın meydana gelmesinden itibaren bir yıl içinde fesih hakkı kullanılmazsa, öğrenilme tarihi ne olursa olsun bu hak tamamen düşüyor.
Bir işyerinde çalışan hırsızlık yaparsa ve işveren bu olayı öğrenirse, 6 iş günü içinde fesih işlemini başlatmazsa, işçiye kıdem ve ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü doğabiliyor.
Ücretin hiç ödenmemesi veya eksik ödenmesi gibi durumlarda işçi, 6 iş günü şartına bağlı olmaksızın istediği zaman haklı nedenle sözleşmeyi feshedebilir.
Ancak ücret ödendikten sonra bu hak sona eriyor.
İş yerinin değiştirilmesi gibi durumlarda ise işçinin fesih hakkını kullanabilmesi için yine 6 iş günü içinde harekete geçmesi gerekiyor. Hatta işçinin sağlık raporu alıp izinli olduğu dönemlerde dahi bu süre işlemeye devam ediyor.