Uluslararası ilişkiler domino taşları gibi;
Dünyanın bir ucundaki küçücük bir hareket, diğer ucunda koca bir
felakete neden olabiliyor.
Yan yana dizili, eğer biri düşerse diğerlerinin de düşmesini
tetikleyecek domino taşı sırasının başı, elbette dünyanın güçlü
ülkesi ABD; ABD Başkanı Trump’ın yaptığı bir açıklama,
Washington’un bir politika değişikliği, herhangi bir konuda ileri
ya da geri tek adım atması, ister istemez tüm dünyada yankı
buluyor.
Bu aralar, Trump’ın başı ciddi dertte; ABD Senatosu İstihbarat
Komitesi bu hafta, son başkanlık seçiminde Rusya’nın Trump’ın
kazanması için “müdahale ettiği” iddialarını onaylayan bir raporu
kabul etti.
İçeride sıkışan Trump’ın yapacağı/yapmakta olduğu hamle belli; Bir
“dış düşman” bulup, dikkatleri onun üstüne toplamak. Böylece ABD
içinde yaşanacak Trump yönetiminin meşruiyeti tartışmalarını da bir
nebze olsun unutturmak.
Dış düşman da belli; İran. ABD Yönetimi daha şimdiden İran’a
yönelik uygulayacağı ambargonun şartlarını, uygulamanın başlayacağı
tarihi açıkladı bile.
ZARRAB ETKİSİ; TÜRKİYE’YE AYRICALIK YOK
ABD’nin daha önce İran’a yönelik uyguladığı ambargolarda, komşu
ülke Türkiye’ye Washington yönetimi tarafından hep birtakım
“ayrıcalıklar” tanınmıştı.
Ancak aralarında AKP’li bakanların da olduğu, Reza Zarrab’ın
organize ettiği bir şebekenin, Türkiye’ye tanınan bu “ambargo
ayrıcalıklarını” –hadi hırsızlık demeyelim- yolsuzluk için
kullandıkları ortaya çıktığı için, bu kez Türkiye o ayrıcalıklardan
da mahrum kalacak.
Daha ABD İran’a yönelik ambargonun başlayacağı tarihi açıkladığı
gün -ki ambargo kasım ayında başlayacak- petrol ve doğalgaz
fiyatları arttı. Ambargonun uygulamaya konulduğu dönemde artışın da
radikal olması beklentisi çok yüksek.
Bu durumdan en çok etkilenecek ülkelerin başında da ekonomisini
petrol ve ürünleri ile döndüren, ısınmasını dışarıdan gelecek
doğalgaza bağlayan Türkiye yer alıyor.