FETÖ sanığının “küstahlığı” mahkemede tavan yapıyor.
Ve kendisine uyarıda bulunanlara “Delikanlıysanız dışarda
hesaplaşalım” diye meydan okuyor!
Oysa kendisinin kolay kolay dışarı çıkabilecek hali yok.
Allah-u âlem ömrü dışarda hesaplaşmaya yetmeyecek!
Ama o “küstahlığı” elden bırakmıyor ve sağa sola meydan okuyup,
saldırmayı marifet sayıyor.
Bu küstaha edecek elbette birkaç sözümüz var.
Arkadaş sana “delikanlılığı” yanlış öğretmişler.
Senin delikanlılık raconunda “soru çalmak” da mubah, masum
insanların üzerine “helikopterden ateş etmek” de mubah! Meclis’i
“bombalamakta” mubah, insanların üzerine “tank” sürmekte mubah!
Ama o beğenmediğin, küçümsediğin ve “Delikanlıysanız” diye dışarda
kavgaya davet ettiğin insanların anlayışın da bunların hiçbiri
mubah değil.
Mubah olmadığı gibi bir de büyük günah! Sen ki “soru çalarak” hak
etmediğin makamlara gelmiş bir zavallısın. Sen ki masum insanların
üzerine “ateş” yağdırmışsın. Sen ki sana karşı duran insanların
üzerine “tankları” sürmüşsün!
Dahası da var. Sen ki terör örgütü “PKK ile pazarlık masasına”
oturmuş ve ülkeyi nasıl bölüşeceğinizi konuşmuşsun.
Bütün bu yaptıklarından sonra insanlara “Delikanlıysan” diye hava
basmaya kalkışman o kadar komik oluyor ki!
Eğer sen gerçekten “delikanlıysan”, başkalarıyla dışarda
hesaplaşmadan önce “kendi nefsinle” bir hesaplaşmalısın.
“Ben ne halt yedimde bugün buralardayım” diye kendi kendini hesaba
çekmelisin.