Belli ki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilk müsteşarı Ömer Dinçer’in
açıklamaları AKP’lileri bir hayli rahatsız ediyor.
Ve O’na bir hayli kızıyorlar!
Oysa “kızmak” yerine O’nu “anlamaya çalışsalar” çok daha iyi bir
şey yapmış olurlar.
Ömer Dinçer “yabancı biri” değil ki!
Aralarından çıkmış yani içlerinden biri.
Daha düne kadar Başbakanlık Müsteşarlığı yapmış daha sonra da
çeşitli bakanlık görevlerinden bulunmuş tanıdık bir isim.
İşin en acı yanı ise dün Dinçer’ler hakkında “dedikodu”
merkezlerince üretilen “tezviratın” bugün eski arkadaşları
tarafından kullanılıyor olması.
Böyle bir tavır iktidar kanadına hiç yakışmıyor!
Ömer Dinçer tarafından söylenenler kulaklarına “hoş gelmiyor”
olabilir.
Ama bu sözleri, “Düşmanca bir söylem” olarak görmek yerine, “Dost
acı söyler” bağlamında ele almak daha güzel olmaz mı? Ne var ki
iktidar kanadı “böylesine bir hoşgörüden” fersah fersah uzak
görünüyor. Söyledikleri her sözün, attıkları her adımın
“onaylanmasını” bekliyorlar.
Kendileri “duymak” istediklerinin dışındaki söylemlere öylesine
kapalılar ki!
“Gözünüzün üstünde kaşınız var” denilmesine bile rızaları yok gibi
görünüyor.
Bize kalırsa Ömer Dinçer eski bir yol arkadaşları olarak üzerine
düşen “kardeşlik görevini” yerine getiriyor ve onları uyarmaya
çalışıyor.
Bu söylemleri “düşmanca söylemler” olarak kabul etmek ve “tavır
koymak” iktidara aslında bir şey kazandırmadığı gibi çok şey
kaybettiriyor.
Çünkü iktidar cenahında “Ömer Dinçer gibi düşünenlerin” sayısı
hızla artıyor.