Yusuf Ziya Cömert Karar Gazetesi

Bize bir şey oldu aslında

'Ne olacak bu memleketin hali?’ Bu soru zamanımızın beylik sorularından biridir. Eskiden ‘ne olacak bu Fenerbahçe’nin hali’ formunda da sorulurdu. Bana da bazen laf olsun diye soruluyor. “Memlekete bir şey olmaz” diyorum...

28 Nisan 2017 | 269 okunma

'Ne olacak bu memleketin hali?’

Bu soru zamanımızın beylik sorularından biridir.

Eskiden ‘ne olacak bu Fenerbahçe’nin hali’ formunda da sorulurdu.

Bana da bazen laf olsun diye soruluyor.

“Memlekete bir şey olmaz” diyorum “Tarihen sabit, bin yıllardır burada duruyor.”

Bunun tatminkar bir cevap olmadığının farkındayım. Zaten soruyu soranın mutmain olmasını istemiyorum.

Canım isterse, lüzum görürsem devam ediyorum.

“Memlekete bir şey olmaz da, bize bir şey olabilir.”

Bize, yani memleketin üzerinde yaşayanlara.

Bize bir şey oldu aslında.

Son senelerde büyük tahavvülat geçirdik.

İktidar olduk.

Bu, büyük bir nimet.

Büyük bir dünya nimeti değil. Eğer hakkını verebilirsen uhrevi bir nimet.

Yanlış bir şey mi söyledim? ‘Uhrevi bir nimet’ derken.

Burada yaptıklarımızın ukbada güzel karşılıkları var. Eğer iyi işler yaparsak.

Eğer kötü işler yapmazsak.

***

Benim tarzımı bilenler biliyor. Ben, başkalarının muhasebesiyle uğraşmayı sevmiyorum.

Kendi muhasebem bana yeter de artar bile.

Hani, varlıklı bir adam ahirete göçmüş.

Oğulları, babalarının mezarının yanına bir mezar eşmişler. Bir oduncuya biraz para verip nöbetçi olarak o boş mezara bırakmışlar. Bakalım Münker Nekir babamıza ne soracak diye.

Güya Münker Nekir gelmiş... Önce şu oduncuyla konuşalım demişler, öteki nasıl olsa buralı.

Oduncuya ormanı sormuşlar, ağacı sormuşlar, yolu sormuşlar, odunu bağladığı ipi sormuşlar, ipi nerden aldığını, helal mi haram mı olduğunu... Sabaha kadar sormuşlar.

Sabah, oğlanlar meraklı. “Ne gördün, ne gördün?”

Oduncu kurtulduğuna seviniyor.

“Babanızı bilemem. Ben sabaha kadar şu omuzumdaki ipin hesabını veremedim.”

Diyeceğim, bana kendi hesabımın kaygısı kafidir.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yine ilk 500’e giremedik! 29 Nisan 2024 | 201 Okunma Bir ‘mürted’in hikayesi 28 Nisan 2024 | 842 Okunma Bu kafadan sivil anayasa çıkmaz 26 Nisan 2024 | 230 Okunma Gazze sualinden kimse kurtulamaz 24 Nisan 2024 | 215 Okunma Diyanet kendi işverenini nasıl tenkit etsin? 22 Nisan 2024 | 945 Okunma