Yeni kahramanımız, Yusuf Dikeç adlı atıcılık sporcumuz. Fransa
2024'de eli cebinde yaptığı tabanca atışlarıyla ülkemize tarihinde
ilk kez bu dalda madalya (gümüş) getiren iki sporcumuzdan biri.
Gelgelelim, Dikeç sportif başarısından ziyade ilginç atış stiliyle
gündem oldu. Gözlük, lens, kulaklık, eldiven vs. gibi hiçbir
ekipman kullanmadan, eli cebinde, tarlada testiye ateş eder gibi
yaptığı atışlar onu karizma kürsüsünde en yükseğe çıkardı.
İyi hoş da, ya Yusuf Dikeç karavana atsaydı, hedefi ıskalasaydı ne
olacaktı? Olacağı belli: Lakayt bulunacak, şımarıklıkla suçlanacak,
hatta milli formaya ihanet eden bir hain olarak hedefe konulacaktı.
Bırakın atıcılık tesislerine isminin verilmesini, belki de
sporculuk lisansı bile iptal edilecekti.
Bu arada sanki Yusuf Dikeç o madalyayı tek başına almış gibi
davranılıyor. Oysa bu bir takım yarışmasıydı ve Dikeç'in yanındaki
takım arkadaşı Şevval İlayda Tarhan da başarıda en az onun kadar
pay sahibiydi. Nedense bundan kimse söz etmedi. "Kadına karşı
pozitif...