Köşemizin vefalı dostlarından sevgili Ali Uygur, bir projeksiyon
yapmış. İçinde önemli dersler var. Buyurun:
"Yüksel Bey'ciğim artık sizi kendimizden biri olarak görüyoruz
çünkü sesimizi duyuran, bize ses ve nefes olan yazılarınızın yanı
sıra yorumlarımıza, tenkitlerimize, öneri ve görüşlerimize yer
veren bir tek siz varsınız. Keşke diğer Sabah yazarları da haftada
bir gün okuyucularının sesine kulak verse, neyse...
Yüksel Bey'ciğim bu 6+1 masasının oynadığı tiyatroya şaşkınlıkla
bakıyoruz. Gülsek mi, ağlasak mı, kızsak mı, övsek mi bilemedik.
Ama doğrusu gülüyoruz, acı acı gülüyoruz...
Türkiye'nin devasa sorunları var: Yunanistan ile karasularımız,
İsveç'in NATO isteği, İslam ülkeleriyle normalleşme adımları, Libya
ile stratejik anlaşmalar, işçi, memur ve emekli zamları, EYT'liler,
savunma sanayi açılımları, daha aklınıza gelebilecek büyük sorunlar
ve de yüzyılın en büyük felaketi deprem... Allah'a şükür ki
başımızda bütün bunların üstesinden gelebilecek/gelen siyasi,
ekonomik, kültürel tam bağımsızlığı kendine şiar edinmiş bir siyasi
irade var. Ya 6+1 masası ne yapıyor? Lay lay lom, her gün yeni bir
kriz, ülke gerçeklerinden kopuk bir siyasi anlayış...
Düşünün...