Kendimi kuşatılmış hissediyorum.
Çok kaygılıyım.
Çok karamsarım. Çok yorgunum.
Belki de hayatımda ilk kez kendimi bu denli çaresiz hissediyorum.
Derdim, dört bir yanımı kuşatıp beni nefessiz bırakan şiddet...
Milli futbolcu, barda şarkıcıya kafa atıyor. Bir de gidip hastanede
'tabanca şov' yapıyor. Dizi setlerinden her hafta bir 'taciz
iddiası' çıkıyor.
Ülkenin en önemli haber sunucusunun eşi, "Bana şiddet uyguluyor"
deyip adalete baş vuruyor. Memleketin en önemli komedyenlerinden
biri, şarkıcı sevgilisini evde 45 dakika boyunca dövdüğü iddiasıyla
savcılığa şikayet ediliyor.
Futbol oynaması, aktörlük yapması, haber sunması, insanları
güldürmesi gerekenlerin adı sürekli şiddet odaklı kriminal
olaylarla anılıyor.
Ülkenin en önemli spor aktivitesi Galatasaray-Fenerbahçe derbisi,
maç sonrasında gelişen utanç verici şiddet olayları yüzünden
'skandala' dönüşüyor. Bitti mi? Ne gezer... Siyasi liderler
birbirlerine hakaret ediyor.
TBMM neredeyse her oturumda ringe dönüyor.
Şiddet, televizyonda reyting sağmanın en kestirme ve ucuz yolu. Aşk
hikayesi diye başlayan diziler de, eğer kurşun vızıldamazsa, üç
haftada yayından kalkıyor. Sözde yemek programı diye ekrana
sürülenlerde yarışmacılar yemekleri değil, birbirlerini yiyorlar.
Spor programı niyetine gösterilenlerin bazıları ise 'kahvehane
düzeyini' bile tutturamayan kayıkçı kavgaları ve ucuz şovlarla
dolduruluyor.
Haber bültenlerini ise hiç konuşmuyorum. Her gece izlediğim üç-dört
haber bültenindeki onca şiddet görüntüsüne rağmen hâlâ nasıl
psikolojik yardım almadığıma önce kendim hayret ediyorum.
İnsan trafikte, yandaki otomobile göz ucuyla bile bakmaya korkuyor.
Çünkü artık camı açıp 'Ne yapıyorsun kardeşim? Bu benim şeridim'
demek bile başlı başına 'maktul olma' sebebi.
Benim boğazımı sıkan, sadece insanın insana uyguladığı şiddet mi?
Cami avlusunda yavru kedi tokatlayan adamla aynı havayı soluduğunu
düşünmek bile tek başına delirme sebebi değil mi?
Bana göre en önemli derdimiz ne ekonomi, ne terör... Öncelikle
'ruhumuzdaki şiddetten' arınmamız gerekiyor.
Bunun için tıpkı enflasyona karşı verdiğimiz gibi şiddete karşı da
'topyekun' mücadele başlatmamız gerekli. Bir 'şiddeti önleme
şurası' mı toplanır, liderler bir araya gelip ortak bir bildirinin
altına imza mı atarlar, ülkenin en önde gelen bilim adamları kafa
kafaya verip bir 'ulusal rehabilitasyon programı' mı hazırlar,
'öfke kontrolü' ders olarak müfredata mı alınır, RTÜK ekrandaki
şiddete karşı en ağır yaptırımları uygulamak için yeni kurallar mı
koyar, Diyanet hutbelerle devreye mi girer bilmem ama artık 'Nasıl
bu hale geldik?' safhasını çoktan geçtiğimizi düşünüyorum.
Şimdiki derdimiz 'Nasıl bu halden çıkabiliriz?' olmalı, hem de
acilen...