Memleket yanıyor, onların umurunda değil. Geçen hafta Çeşme'de,
Alaçatı'da magazincilere minnoş minnoş röportaj verenler, yangının
ilk kıvılcımını görür görmez İstanbul'a kaçmış olmalılar.
Muhtemelen bu ateşlerin bronzlaşmalarına bir faydası olmadığını
anlamışlardır.
Oysa daha üç gün önce iskelelerde bikini defilesi yapıyor,
magazinciler çeksin diye sörf tahtalarından düşüyor, jet skilerle
etrafa su fışkırtıyorlardı...
Neredesiniz o sahillerin ünlü tayfası? Elinize itfaiye hortumunu
alıp ateşlerin ortasına dalın demiyorum tabii. Ama bir kasa ayran
alıp, orada cansiperane mücadele veren ekiplere ikram etseniz,
onlara "Biz de buradayız" deyip, güç ve moral verseniz olmaz mıydı?
Hiç olmazsa yangın şehidi orman işçisi İbrahim Demir'in hatırına...
Peki siz sadece kendi yazlığınız tehlikedeyken mi dağ tepe
dolaşacaksınız? Ne yazık ki bu millet, alevler yazlığına
yaklaşırken "Nerede bu devlet?" diye çemkirenleri de gördü.
Seçim süresince Mustafa Denizli'nin kızı Çeşme Belediye...