MasterChef sayesinde mutfak kültürümüzün geliştiği bir gerçek.
Hatta yarışmanın pek çoğumuzun yemeğe bakışını bile değiştirdiğini
söyleyebilirim.
Öyle ki, program sayesinde aşçı olmaya karar veren, yemek
kurslarına yazılan gençlerin sayısı hızla arttı. Yemeğin reytingi
olduğunu MasterChef sayesinde kavrayan pek çok dizi yapımcısı da
mutfak odaklı senaryolara yol verdi.
İŞTE O SÖZCÜKLER
MasterChef günlük yemek pişirme sırasında kullandığımız mütevazı
dili de akademik gastronomi jargonuna yükseltti.
Örneğin, annelerimizin kadınbudu köfteyi kızartırken, yağı sürekli
kaşıkla köftelerin üzerine atmasının adı, mantolama imiş. Fritözde
ya da derin tencerede kızartmaya deep fried denirmiş. Kayısı
kıvamında yumurtanın adı poşe olmuş. Sebzeyi kaynar sudan buzlu
suya atarak parlatmak blanche etmek (blanş diye okunuyor) imiş.
Çikolatayı, kaynar su dolu tencerenin üzerine oturtulan bir başka
kapta eritmeye ya da pilavı bu teknikle demlemeye bain marie (Ben
mari diye okunuyor) adı veriliyormuş. Glaze etmek dediklerinde ise
bir ürünü matlaştırmak için üzerini süt ya da yumurta kullanarak
kaplamayı anlamalıymışız. Şekeri ya da soğanı ateşte hafif...