Hafta sonu biraz deniz havası almak ve ayaklarımızı azıcık suya
sokmak için ailece Kilyos sahilindeydik. Ama bırakın denize
ayağımızı sokmayı, suya bakamadık bile... Çünkü yavru bir yunus
cansız halde karaya vurmuştu. Nasıl vurmasındı ki? Az ötedeki
demirleme bölgesinde yük bekleyen şileplerin sintine sularının
yanında sahile birkaç yerden lağım akıyordu. Günübirlik
tatilcilerin atıkları ve konteynerlerden taşan toplanmamış çöplerle
birlikte, İstanbul'un en nadide kumsallarımdan biri mezbeleliğe
dönmüştü. Buna bir de geçen kışın fırtınaları yüzünden çöken beton
yürüyüş yolu, adeta un ufak olan turistik tesislerin kabin
kalıntıları da eklenince görüntü Gazze sokaklarını aratmıyordu.
Yıllardır kaderine terk edilmiş, geceleri her türlü kanunsuzluğun
yaşandığı metruk evler de bu rezil manzaraya eklenince gelen
herkesin keyfi kaçtı, morali bozuldu. (Yunus ölüsünü gören kızımı
dakikalarca teselli edemedim.)
Tespit ettiğim iç...