Halk arasında "Garip kuşun yuvasını Allah yapar" diye bir deyiş
vardır. Bu kez garip kuşun yuvasını yapmaya devletimizin başındaki
Allah'a gönülden inanan yöneticilerimiz talip oldu.
Öyle böyle değil, tarihimizin en büyük konut hamlesinden söz
ediyorum. Hemen söyleyeyim, birazdan okuyacağınız yazının hiçbir
siyasi yönü yoktur. Amacı, yiğidin hakkını yiğide vermektir.
Dünya; salgın, savaş ve iklim değişikliğinin yarattığı ekonomik
krizle boğuşurken, süper güçler bile yüksek enflasyonla yıllar
sonra yeniden tanışırken, Avrupa'nın refah ülkelerinin vatandaşları
bile gıda yardımı kuyruklarında bekleşirken, hükümetimiz
vatandaşını bu "yokluktan" korumak için olağanüstü bir çabanın
içine girdi. Ücretli ve emeklilerin maaşlarına hatırı sayılır
zamlar yapıldı. Otomobil fiyatlarının köpüğünü almak için 6+6
formülü hayata geçirildi. Vatandaşa ucuz temel gıda temin etmek
için uzun süredir atıl halde olan Et ve Süt Kurumu ile Tarım Kredi
Kooperatifleri devreye sokuldu. Devlete borcu olanların
ödemelerinin taksitlendirilmesi ya da silinmesi için harekete
geçildi. Öğrencilerin kredi borçları affedildi. Vatandaşa düşük
faizli ihtiyaç kredileri sağlandı.