2020'yi uğurlarken hepimizin ortak dileği böylesine kabus gibi
bir yılın bir daha yaşanmamasıydı. Ama gelen gideni aratırmış
derler ya, aynen öyle oldu. Felaketler ne yazık ki bu yıl da
başımızdan eksik olmadı. Kovid'in türlü varyantıyla, dalgasıyla,
şusuyla, busuyla tanıştık. Bir an önce kurtulmak istediğimiz
maskelerimiz yüzümüze yapışıp kaldı. Günde ortalama 200 insanımızı
bu belaya kurban vermeye devam ettik.
Üstüne bir de sellerle, orman yangınlarıyla boğuştuk. Karadeniz'de
sele kapılan hayatların ardından ağıt yaktık. Manavgat'ta başlayıp,
güney sahillerimize yayılan eşi benzeri görülmemiş orman yangını
ciğerimizi kavurdu. Sonra ülkemizi savaşla, darbeyle ele
geçiremeyenlerin başlattığı ekonomik saldırıya karşı mücadele etmek
zorunda kaldık. Dövizi tutuşturup, tüm ülkeyi yangın yerine
çevirmeye çalışanların oyununu tıpkı 15 Temmuz'daki gibi
devlet-millet el ele vererek bozduk.
Ekranlar da bu "özel" yıldan nasibini aldı tabii ki... İşte
hatırlayınca hepimize "Yok artık" dedirten Yılın Lafları, Yılın
Safları ve Yılın Gafları...
Yılın lafı
Yemek çıkışı muhabirlere yakalanan Demet Akalın "Ay çok yedik, çok
gazım var şu anda" deyince...