Ağır psikolojik temalı diziler kervanına son olarak Show TV'deki
Yalancı da katıldı.
Dizideki iki kişiden biri yalancıydı. Ama hangisi?.. Bir kadın,
evine davet ettiği adamın ona tecavüz ettiğini söylüyordu. Adam ise
her şeyin gönül rızası ile gerçekleştiğini... Adli süreç ise her
iki taraf için de yıpratıcıydı. Özellikle de kadının adli muayene
odasında yaşadıkları...
Evet, kadın için bu ikinci travma anının betimlenmesi önemliydi ama
bu denli dramatik ve korkunç haliyle tasvir edilmeli miydi acaba?
Özellikle de tecavüze uğrayan 10 kadından 6'sının bunu saklamayı
seçtiği bir coğrafyada...
Ekran başında şiddet sarmalından bir türlü çıkamıyoruz. Sabah
programlarında cinayet, öğleden sonraki reality show'larda ihanet,
akşam haber bülteninde vahşet. Gece dizi izlerken hem cinayet, hem
ihanet, hem vahşet... Görüyorsunuz ya, hayatımız dehşet. Sadece
dehşet...
Diyeceksiniz ki, gerçek hayatta ne varsa dizilerde de o var. Peki
öyleyse, şimdi sorma zamanı değil mi? Tavuk mu yumurtadan, yumurta
mı tavuktan? Şiddet mi reytingi getiriyor, yoksa reyting mi
şiddeti? Bileniniz var mı?
Bu da 'Çakma' Reality
Bir şeyin hem çakma hem reality...