Yüksel Aytuğ Sabah Gazetesi

Ekranda ödüllü DNA yarışmaları

Bu aralar gündüz kuşağındaki reality programlarında hemen her gün bir DNA testi sonucu açıklanıyor. Laboratuvarlar şimdilerde sanki sadece televizyonculara çalışıyor. Ailesini ya da evladını bulmak isteyenler...

13 Aralık 2017 | 113 okunma
Bu aralar gündüz kuşağındaki reality programlarında hemen her gün bir DNA testi sonucu açıklanıyor. Laboratuvarlar şimdilerde sanki sadece televizyonculara çalışıyor.
Ailesini ya da evladını bulmak isteyenler, programlara başvuruyor.
Program sorumluları da laboratuvar görevlilerini çağırıp adaylardan canlı yayında örnek aldırıyorlar. Test sonucu en fazla bir haftada alınıyor ve yine canlı yayında açıklanıyor.
En başında söylemeliyim ki, yapılan hayırlı bir iştir.
Yıllar sonra bir çocuğun ailesine, bir annenin ya da babanın evladına kavuşmasını görmek gerçekten de insanı çok duygulandırıyor.
Gelin görün ki bu konuda fikrim ikiye bölünmüş durumda. Bir yanım, 'Ne olursa olsun, aileleri kavuşturmak hayırlı bir iştir' derken, öte yanım 'Yöntemi bu mu olmalı?' diye sorgulayıp duruyor.
Geçen cuma akşamı tv8'de Serap Ezgü'nün sunduğu 'Gerçeğin Peşinde' programında yıllar önce zorunluluk nedeniyle evlatlık verilmiş bir gencin annesi olduğunu iddia eden üç kadının sırayla DNA testi açıklandı.
Gençle birlikte hem stüdyodaki, hem ekran başındakiler soluğunu tutmuş, zarfların içinden çıkacak sonuçları heyecanla bekliyordu. Fonda bir kalp ritmi sesi vardı. Hani ses yarışmalarında sonuç açıklanırken kullanılan efekt var ya, işte onun aynısı...
Birinci annenin DNA'sı tutmadı. İkincinin de... Televizyon programcılığının yazılı olmayan kurallarına göre, gerçek annenin sonucu en sona bırakılmıştı tabii. O anne ile gencin DNA sonucunun birebir örtüştüğü açıklandı. Biyolojik anne çok sevindi, genç ne yapacağını, ne konuşacağını bilemedi.
Onu 26 yaşına kadar büyüten 'gerçek' anne ise adeta yıkıldı...
Evet, mevzu televizyon programcılığı ve reyting adına son derece cazip ve bereketli.
Nihayetinde çoğunlukla 'hayırlı' bir sonuç da çıkıyor zaten. Ama bazen de sonuçlar örtüşmüyor. Bir hafta boyunca gerçek ailesini ya da evladını bulduğunu zannedip umutlanan insanlar derin bir hayal kırıklığına uğruyor. Bana göre, bütün bu olan bitenlerin canlı yayında, milyonların önünde paylaşılmasının o kişiler üzerinde yaratacağı olumsuz psikolojik etki biraz ihmal ediliyor sanki.
Bu programların yararına inanıyorum.
Ancak DNA testlerinin reality programlarında 'ödüllü yarışma' gibi sunulmasına da vicdanım el vermiyor doğrusu...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bırakın da TOGG ile gurur duyalım 28 Nisan 2024 | 272 Okunma Z kuşağı neler kaçırdı? 27 Nisan 2024 | 94 Okunma İşte Müge Anlı farkı 26 Nisan 2024 | 877 Okunma Ya Barış Manço olmasaydı? 25 Nisan 2024 | 244 Okunma Erkek düşmanı reklamlar (!) 24 Nisan 2024 | 473 Okunma