Geçen hafta birileri yine asılsız haberlerle sosyal medyada
Orhan Gencebay ve İbrahim Tatlıses'i öldürdü. (!)
Bir insan neden başka biri hayattayken onun öldüğü haberini yayar
ki? "Reyting ve tık'lanma için" diyeceksiniz değil mi? İyi de bunu
sadece bir kez yapabilir. Sonrası "Yalancı Çoban" hikayesi...
Bence bu işin adı olsa olsa "dijital mezar soygunculuğu" olur.
Zira sosyal medya üzerinden insanları diri diri mezara koyup, daha
sonra da üzerlerinden maddi menfaat sağlamaya çalışmayı başka türlü
açıklayamıyorum.
İçlerinden pek çoğunun da sadist psikopatlar olduğuna inanıyorum.
Sevilen bir insanın sahte ölüm haberini yayarak hayranlarını
üzmekten vahşi bir haz aldıkları kanaatindeyim. Tıpkı şaka olsun
diye mahalle camiinden arkadaşının selasını okutanlar gibi...
İyi de bu eylemin yasalarda bir karşılığı, yaptırımı filan yok mu?
Bu "dijital mezar soygunculuğu" ne zaman bilişim suçları arasına
alınacak?
Topkapı Sarayı ne durumda?
Son zamanlarda giderek itibar...