Yangında hayatta kalmaya çalışmanın ne denli zor olduğunu bizzat
tecrübe ederek öğrenmiş biriyim. Yıllar önce Büyü filminin
galasında çadırdan bozma G-Mall salonunda çıkan yangında mahsur
kalmıştım. İtfaiye, sıkıştığımız salonun kapısını 10 dakika daha
geç kırsaydı, onlarca kişiyle beraber ben de cayır cayır
yanacaktım.
Tahliye kapısı hırsız girmesin diye dışarıdan kilitlenmişti. Zaten
karanlık ve dumandan burnumuzun ucunu göremiyor, yönlendirme de
olmadığı için o kapıyı bulamıyorduk. (Bu olayın detaylarını Hayatım
Roman kitabımda anlattım) O günden beri kapalı mekanlara girer
girmez ilk yaptığım iş, acil kaçış yollarını kontrol etmektir.
Gayrettepe'de 29 kişiye mezar olan o mekan eski evime 150 metre
mesafedeydi. Hatta o mekanda düzenlenen bir organizasyonda ödül
almışlığım bile vardı. Merdivenlerle iki kat aşağı inilerek girilen
diskotek bölümüne ulaşmak, korku tüneline girmek gibiydi. Orada
aniden alevlenen bir yangından ve dumanından kurtulmanın zaten
imkanı yoktu.
Eğer o yangın Ramazan'da...