Ali Uygur dostum bu hafta da siyasi bir eleştiri getirmiş:
"Düşünün ki, ülkede iktidar olmak isteyen bir parti, bir adamın
peşinden giderek onun bütün suçlarını, hatalarını örtbas etmekle
meşgul. Dünyada cinayeti bile örtbas etmek bazılarına normal
gelebilir fakat yolsuzluk ve terör yandaşlığını örtbas etmek
görülmüş şey değildir. Bu suçu ve suçluyu aklamak galiba bize özgü
bir davranıştır. Elin memleketinde (Fransa) 2027'de
cumhurbaşkanlığına kesin favori gösterilen bir kişi (Le Pen)
yolsuzluk suçlamasıyla tutuklanıp hapse atılınca 2027'de
Cumhurbaşkanı adayı olamayacak. Şimdi Fransız halkı Le Pen'i
aklamak, suçunu örtbas etmiyor, üstelik ona 'Yapmasaydın!'
diyor.
Ayrıca İmamoğlu hakkındaki bütün suçlamalar yargıya intikal
etmiştir, verilen bütün deliller ve tanıklıklar bizzat CHP'liler
tarafından dile getirilmesine rağmen 'Bu işin arkasında AKP var, bu
bir komplodur, iktidar önünü kesmek istiyor' denmesi nasıl bir akıl
tutulmasıdır anlamak mümkün değil...
Bir de ana muhalefet partisi Genel Başkanı...