Bundan yaklaşık iki ay önce, 18 Haziran tarihinde bu köşede
"Enflasyon nasıl düşer?" başlığıyla değerli okurum, emekli müsteşar
yardımcısı Yavuz Yüksel'in önerilerine yer vermiştim. Şöyle demişti
okurum:
"Enflasyonun düşürülmesi, enflasyon beklentisinin düşürülmesi ile
mümkün olabilir. Devlet memurlarının fiyatları kontrolünün, ceza
uygulamasının serbest piyasa ekonomilerinde etkisi ve faydası çok
sınırlıdır. Bunun için ne denetleyici sayısı yeter ne de onbinlerce
marketi ve yüzbinlerce malın fiyatını takip etmek mümkündür. Bu
ancak piyasayı regule edecek, özellikle sebze, meyve ve kuru gıda
maddelerinde, zincir marketlerle rekabeti sağlayacak kurumlarla
yapılabilir. Zaten Tarım Kredi Kooperatifleri ile Et ve Süt
Kurumu'nun kuruluş amaçları budur. Ama ne yazık ki bu kurumların
yöneticileri bu amacı anlayabilmiş değiller. Bu kurumlar
gerektiğinde devlet tarafından sübvanse edilmeli. Bu sübvansiyon
devlete KDV indirimi gibi vergi indirimlerinden daha az bir maliyet
oluşturacaktır. Aksi halde, sırf enflasyon nedeniyle ABD, FETÖ ve
PKK'nın arzu ettiği bir Türkiye yönetiminin oluşma vebali önemli
ölçüde onların da üzerinde olacaktır."