Çanakkale'de iki gün üst üste yaşanan iki akran zorbalığı olayı da bizi harekete geçirmeyecekse artık ne geçirir bilmem. Hele 4 ortaokul öğrencisi kızın, "makyajını beğenmedikleri için" bıçakla arkadaşlarının evini basmalarını kim, nasıl izah edecek? Eğer şiddeti giderek artan akran zorbalığını; ergenlik sorunu ya da şımarıklık olarak değerlendirme sığlığından kurtulamaz ve meseleyi "bekâ sorunu" düzeyinde değerlendiremezsek, geleceğimiz ellerimizin arasından kayıp gidecek.
Şimdi hem iğneyi hem çuvaldızı kendimize batırma zamanıdır:
Ne yazık ki çocuklarımız sabah gözlerini açıp, gece yeniden
kapatana kadar kendilerini sonu gelmez bir şiddet sarmalının içinde
buluyorlar. Evde annesi ile babası arasında sürekli tartışma ve
şiddet var. Televizyonda gündüz reality şovlarından, haberlere ve
dizilere kadar her şeye şiddet hakim. Bilgisayar oyunları akla
hayale gelmeyecek şiddet örüntüleriyle dolu. Sosyal medyada içinde
şiddete dayalı aksiyon olmayan paylaşımlara kimse dönüp bakmıyor.
Sporda şiddet...