Dün bu köşede kaleme aldığım 'Mahkemedeki iyi hal' başlıklı
yazı, okurlarımızdan büyük ilgi gördü. Yazıda, tiyatro sanatçısı
Erdal Tosun'un ölümüne neden olan kazada, karşı yönden gelip havada
uçarak Tosun'un aracının üzerine düşen otomobili kullanan kişinin
'mahkemedeki iyi hal' nedeniyle salıverilmesini eleştirmiştim.
Konuyla ilgili köşemize ulaşan mesajlar arasında beni en çok
etkileyen, avukat A. D.'nin mektubuydu.
Birlikte okuyup birlikte titreyelim:
"Sevgili Yüksel Bey, keyifle okuduğum yazılarınızda hukukla,
adaletle alakalı konuları görünce dayanamayıp konu sıcakken araya
girmek istiyorum. Ben avukatım ve bugünkü konumuz, mahkemedeki iyi
haller! Bizzat yaşadığım küçük bir örnekle durumu özetlemek
isterim. Haciz işlemi için gittiğim bir iş yerinde; iş yeri sahibi,
beş polisin arasından kurtularak beni darp etmeye çalışıp hakaret
ve tehditlerde bulundu.
İstanbul'da açtığım davanın hiçbir duruşmasına katılmayıp sürekli
kaçtı.
Edirne'de yakalanıp nöbetçi mahkemede ifadesi alındı.