Her türlü filmi, entrikayı
gördük…
Abdullah Gül’ü "çatı aday" yapma
saçmalıkları…
FETÖ-PKK destekli sosyal medya
şovları…
İpe-sapa gelmez
vaatler…
Dolar manipülasyonu…
Uçurulan patates-soğan
fiyatları…
Bindirilmiş kıtalarla boy
gösterileri…
“Tamam,
yıkıyoruz” köpükleri…
HDP ve FETÖ’cülerle kol kola
teröre verilen umut…
Erdoğan’a, AK Partililere kadeh
kaldırarak atılan küfürler, tehditler…
Ve sonuç…
Sessiz çoğunluğun sert
tokadı…
***
Ne bekliyordunuz
ki!..
15
Temmuz’da tankla, uçakla, helikopterle işgale
kalkışan FETÖ’ye…
7
Haziran’dan bu yana Batı’nın verdiği silahlarla
şehirlerimizde ve dağlarda ülkemizi bölmeye çalışan PKK’ya boyun
eğmemiş bir millet…
Yalanlarla, akıl çelme
çabalarıyla sandıkta bu örgütlere boyun eğer…
Demirtaş’ı Başkan Yardımcısı
yapmayı, FETÖ’cüleri salmayı vadedenleri görmez mi
zannettiniz?
Kafanızı deve kuşu gibi kuma
gömdünüz…
Sessiz duran çoğunluğun sizi
görmediğini sandınız…
Bir kez daha fena hâlde
yanıldınız.
***
24
Haziran, ‘doğruluğun gücü’nü tekrar
gösteren bir seçim oldu.
Millet, geleceğini riske atmadı,
düşmanlarına umut vermedi, istikrarı korudu.
Erdoğan’ın ilk turdaki mutlak
zaferi, yükseliş döneminin müjdesini verdi.
***
Biraz da seçim analizine
bakalım…
Kaç defa yazdım…
Benim merak
ettiğim dört sonuç vardı;
Muharrem
İnce’nin, Kılıçdaroğlu CHP’si ile makası
ne kadar açacağı,
Akşener’in CHP’den ne
kadar oy koparacağı,
HDP’nin barajı geçip
geçemeyeceği…
Ve MHP‘nin AK
Parti’den alacağı oy oranı.
Dördü de sürpriz
olmadı.
***
Akşener’in MHP’den
kopardığı yaklaşık yüzde
4’lük oyu, AK Parti seçmeni telafi etti. Bir anlamda
Bahçeli’nin, Erdoğan’ın yanında durmasını
ödüllendirdi.
Yüzde 22’de
kalan Kılıçdaroğlu CHP’si, yüzde 30 oy alan
Cumhurbaşkanı adayı Muharrem
İnce’nin gerisinde kaldı.
Çünkü aradaki fark, eşit miktarda
HDP ve İyi Parti’ye gitti ve yüzde 10’u geçmelerini
sağladı.
Bunun ne
kadar ince hesapla planlandığını,
Demirtaş ve Akşener’in, partilerinden üçer puan daha az oy alması
açıkça ortaya koyuyor zaten.
Şimdi merak edilen; CHP
seçmeninin, bu kaybın faturasını Kılıçdaroğlu’ndan sorup
sormayacağı…
Partisine yüzde
8’lik fark atan Muharrem İnce’nin, Genel Başkan
Kılıçdaroğlu’nun koltuğunu sarsıp sarsmayacağı…
Önümüzdeki günlerin en çok
konuşulacak konusudur bu…
***
Diğer notlara gelecek
olursak…
Katılımın yüzde 90’a ulaşması,
vatandaşın gösterdiği reaksiyonu ve hassasiyeti ortaya
koymakta.
Parlamenter sistemde AK Parti’yi
güçlü kılmak için MHP’den kayan oyların, bu seçimde Erdoğan’ı
desteklemekle birlikte, milletvekili seçiminde partilerine geri
döndüğü görülmekte…
Referandumda çıkan yüzde
49 ‘Hayır’ı kendi oyu sanan muhalefet fena
yanıldı.
Milletvekilliği sayısı 600’e
çıkarılmasına rağmen 291 sandalye
alabilen AK Parti, 7 Haziran hariç, bugüne kadarki hiçbir
seçimde 300 milletvekilinin altında
kalmamıştı.
HDP’nin barajı
geçmesi, 49 milletvekili bulunan MHP’yi
kilit parti hâline getirdi.
Mevcut parlamento
tablosunda, AK Parti’nin MHP ile birlikte hareket etme mecburiyeti
doğdu.
Cumhur İttifakı'nın sağlam bir
şekilde devamı elzem hâle geldi.
AK Parti, bunun muhasebesini
mutlaka yapacaktır.
***
Sonuç…
Asrın seçimini vatandaşın yüksek
duyarlılığı ile geride bıraktık ve yeni sistemle güçlü/dengeli
şekilde yola devam kararı aldık.
Ülkemiz ve milletimiz için
hayırlı olsun.
İşte büyük millet, işte
büyük Türkiye…