12 Eylül 1980 darbesinin 40. yıl dönümünde ‘Yaslıada’daydım.
27 Mayıs 1960 darbesi sonrası Başbakan
Adnan Menderes ve arkadaşlarının tarihe kara
leke olarak geçen yargılanmaları ve şehit edildikleri yer,
şimdi Demokrasi ve Özgürlükler Adası.
Burası, Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiği mücadelenin neticesinde,
Türkiye’nin nereden nereye geldiğinin abidesi âdeta.
“Ada beton yığınına dönüştü” diyenlere ise eski fotoğrafları
incelemelerini öneririm.
Şu pandemi sürecini atlattığımızda halkın ziyaretine açılacak ve
eminim ki özellikle genç kuşak, oradan çok şey öğrenmiş olarak
ayrılacak.
Muhtemeldir ki, kuracakları cümle de “Lafta özgürlükler ve
demokrasi ülkesiymişiz” olacak.
Nitekim, emperyalistler adına Türkiye’yi içeriden ahtapot gibi
saran vesayetçi yapının bir başka kolunu 15
Temmuz’da görmüştük.