2014 yerel seçimlerinde sonuç
şöyleydi;
AK
Parti: 18 büyükşehir,
30 il, 561 ilçe
CHP:
6 büyükşehir, 8 il, 158 ilçe
MHP:
3
büyükşehir, 5 il, 106 ilçe
BDP
(HDP): 2 büyükşehir, 8 il, 67 ilçe
Yüksek Seçim Kurulu, 14 bölgede
seçimleri iptal etti.
1 Haziran’da tekrarlanan seçimle
Yalova CHP’ye, Ağrı BDP’ye geçti.
Sonrası malum…
Ele geçirdiği imkânları terör
örgütünün hizmetine adayan BDP (HDP) belediyelerine
kayyum atandı…
AK Partili İstanbul,
Ankara, Bursa, Balıkesir, Düzce, Niğde, Uşak, Ordu ve
Esenyurt belediye başkanları istifa
etti.
AK
Partili dokuz ilçe belediye
başkanı da hakkındaki suçlamalar sebebiyle görevden
alındı.
Buna,
CHP’li Beşiktaş ve Ataşehir, MHP’li
Pozantı belediyeleri de eklendi.
Arada unuttuklarımız elbette
olabilir ama, gelinen süreçte her partiye dokunuldu.
***
Gelelim bugüne…
600’ün üzerinde belediyeye sahip
AK Parti’de elbette ki Esenyurt gibi kötü örnekler
vardı.
Hizmet üretemeyen, rant peşinde
koşan tabii ki oldu.
600’den fazla belediye içerisinde
çürük yumurtaların olmaması zaten beklenemezdi.
Fakat, CHP medyası ve AK Parti
içinde CHP’yi mumla aratan muhalefet öyle bir hava oluşturdu ki,
hepsi zan altında kaldı.
***
Geçenlerde Süleyman Özışık önemli
bir tespitte bulunmuş.
Mealen, “Sizin
hatalarınız, FETÖ ve PKK ile kol kola girenlerden ve Buzgate
skandallarına bulaşanlardan daha mı büyük ki kendinizi bu kadar
yerden yere vuruyorsunuz?” diyor.
Çok haklı…
Kim ne derse desin; istifa
ettirilen AK Partili başkanlar da şehirlerine çok büyük hizmetler
yaptı.
Yerlerinde bir CHP’li ya da
HDP’li otursa, Melih Gökçek, Kadir Topbaş, Recep Altepe ya da Enver
Yılmaz’dan daha mı iyisini yapacaktı?
***
‘Hataları varsa göz
yumulsun’ demiyoruz ama, yiğidi öldürmeden hakkını
teslim etmemiz gerekmez mi?
Geçenlerde Başakşehir Belediye
Başkanı Yasin Kartoğlu konuğumuzdu…
İstanbul’da yüksek yapılaşmanın
yüzde 70’inin Şişli, Ataşehir, Beşiktaş gibi CHP’li
belediyelerin sınırları içinde olduğunu
söyledi.
Dikey mimari eleştirilerinde
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni yerden yere vuranlar, meseleye
hiç bu açıdan bakmışlar mıydı?
Tabii ki hayır…
***
Son günlerde yoğun şekilde il ve
ilçeleri dolaşıyorum.
Sahada gördüğüm öyle büyük, öyle
güzel hizmetler var ki...
Sürekli olumsuzlukları
konuşurken, aslında iyilere çok büyük haksızlık
ediyoruz.
Çöplerin bile toplanmadığı
günlerden nerelere geldik, farkında değiliz…
Bir CHP’nin İzmir’ine bakın, bir
de 18 milyonluk koca İstanbul’a…
İlçeler de öyle…
Sancaktepe’ye gidin
mesela…
Kültür merkezleri, bilgi evleri,
spor tesisleri, parklar, bahçeler…
Her yer pırıl pırıl…
Arnavutköy, Beyoğlu, Esenler,
Çekmeköy, Eyüp, Üsküdar…
Eğitim, sağlık, bakım evleri,
sosyal aktiviteler…
Ne varsa düşünmüşler ve harıl
harıl çalışıyorlar.
Benzer modeli, Türkiye genelinde
hemen hemen bütün AK Partili belediyeler uyguluyor.
Konya, Aksaray, Samsun, Tokat,
say sayabildiğin kadar…
Haluk Şahin Yazgı gibi nice
başkanlar var ki, insan yaptıklarını dinlerken
yoruluyor.
Tamam, kötü örneklere kızalım
da…
Büyük fotoğrafta canla başla
çalışanların yaptıkları hizmetleri görmemek insafsızlık
oluyor.
******************
Türkiye İran’a benzemez
dememiş miydik?
Ekonomimize operasyon çekilirken
ne demiştik?
“Türkiye İran’a benzemez.
Bize operasyon çekenler de zarar görecek.”
Çok şükür, haklı çıkmamız fazla
sürmedi.
Rusya ile birlikte Avrupa
ülkelerinin de Türkiye’nin yanında yer alması, Trump’ın hesaplarını
bozdu.
Tamam, rahibi bırakmak gibi bazı
tavizlerimiz oldu ama, ABD krizi devam ettirebilirdi,
uzatmadı.
Çünkü Türkiye’nin konumu, herkesi
bizimle iyi geçinmek gibi bir
zorunluluğa sürüklüyor.
Cumhurbaşkanımızın dün İstanbul
Boğazı manzarası eşliğinde Merkel, Macron ve Putin’le yaptığı
zirve, anlayana mesaj olarak yetiyor.
******************
İsrail ile Suudi
Arabistan’ın yakınlığı
Kaşıkçı cinayetinde Suudilere ses
etmeyen tek ülke, İsrail…
Prens Selman’a, muhaliflerini
takipte istihbarat desteğini İsrail veriyor.
Bu yakınlığın, son dönemde
geliştiğini zannediyorsanız, yanılıyorsunuz.
Size başka ipuçları vereyim,
yorumunu siz yapın.
İşte İsrail-S. Arabistan
benzerlikleri;
- İkisi de Osmanlı eserlerini
yerle bir etti.
- İkisi de Müslüman kabirlerinin
izlerini sildi.
- İkisi de ibadethanelere girişte
yasak uyguluyor.
- İkisi de İslam ülkelerine vize
uyguluyor.
- İkisi de kutsal mekânlarda
duayı engelliyor.
- İkisi de DEAŞ’la mücadele
etmiyor.
****************
Şehir eşkıyalarına
müdahale
İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu
sesimizi duydu.
Dağdaki teröristlerden sonra,
şehir eşkıyalarına karşı da harekete geçti.
Bakanlık, şehirlerde havaya
rastgele ateş açarak, masum vatandaşların canına kastedenlerle
ilgili valiliklere genelge göndermiş.
Bundan böyle, düğün ve nişan gibi
organizasyonlar öncesinde, silah kullanılmayacağına dair düğün
sahiplerinden taahhütname alınacakmış.
Şayet kolluk güçleri havaya ateş
açanlara müdahalede bulunmazlarsa, onların hakkında da soruşturma
açılacakmış.
Umarım asker uğurlama, maç
kutlama gibi bahanelerle ateş açanlara da hemen müdahale
edilir.
***
İçişleri Bakanlığı’nın genelgesi
güzel, fakat kanaatimce yeterli değil…
Bu suçu işleyenlerin cezaları da
öyle ağırlaştırılmalı ki, zevk için çevredeki insanların hayatını
tehlikeye atanlar, bir daha buna teşebbüs edemesin.