Bilahare, Çiğli’de inşaata başladılar.
Toki apartmanı yapar gibi betonarme iskeleler diktiler.
Sayın ahalimiz “bunlar ne?” diye merak edince, “salça fabrikası
kuracağız” dediler.
İskeleler bitti, 18’er metre boyunda boru gibi şeyler
kondurdular.
Sayın ahalimiz gene merak etti, “bunlar ne?” diye sordu, bu defa
“minare” dediler.
Evet, minare dediler.
Gel gör ki, bu minarelerden ezan okunmuyordu, etrafı tel örgülerle
çevriliydi, kapısında kurt köpekli Amerikan askerleri nöbet
tutuyordu.
Sayın ahalimiz bu durumu da merak etti, “hani bunlar minareydi?”
diye sordular, Amerikalılar makul şekilde izah etti, “minare
yapmaktan vazgeçtik, bunlar İbrahim” dediler.
İbrahim’lerin kenarında IRBM yazıyordu, intermediate range
ballistic missile, orta menzilli balistik füze… Sovyetler’i vurmak
için getirilmişti, Jüpiter füzeleriydi.
Üstüne fotoğrafta gördüğünüz gibi Türk Bayrağı monte ettiler.