44 yaşındasınız.
Evlisiniz.
Üç çocuğunuz var.
Maaşınız 2 bin 500 lira.
Piyango vurdu…
100 bin dolar çıktı.
Ne yaparsınız?
*
2 bin 500 lira maaştan yemeyip içmeyip ayda bin lira biriktirseniz, bu paraya anca 20 sene sonra sahip olabilirsiniz, 20 sene… Ama dedim ya, piyango vurdu, şak diye 100 bin dolar çıktı, ne yaparsınız?
*
Nuri Okutan…
Sakarya valisiydi.
Valiler genellikle “nasıl yaparım da altıma bir tane daha mercedes
makam otomobili çekerim” diye kafa yorarken, bu vali “nasıl yaparım
da bir çocuğun daha okumasını sağlayabilirim” diye kafa
yoruyordu.
*
Soyadı üstündeydi.
Okutan'dı.
*
Sakarya'dan önce Siirt valisiydi. Kalıpları kırdı, sıradışı
yöntemlere başvurdu, özellikle kız çocuklarının okumasını teşvik
eden muhtarları protokole aldı, onore etti, yöresel gerçekleri
kullandı, kızını okula gönderen babalara altın hediye etti, yeni
yeni makam otomobilleri alacağına, valiliğe ait iki mercedes, iki
mazda ve bir cherokee cipi sattı, eğitim için harcadı, bölgenin
tarihinde görülmemiş sayıda kız çocuğunun okula başlamasını
sağladı.
Siirt'ten Sakarya'ya geldi, okul öncesi eğitim oranı yüzde 7'ydi,
yüzde 90'a çıkardı! Gelişme hızında Türkiye şampiyonu yaptı.
Valiliğin maddi manevi tüm imkanlarını dar gelirli ailelerin
çocukları için kullandı, okuma kültürünün yaygınlaşması için
kampanyalar yaptı, Sakarya kütüphanelerindeki kitap sayısını 1
milyon 800 bine çıkardı.
Bu müthiş kişisel çaba ve kişisel başarı, Vehbi Koç Vakfı'nın
dikkatini çekti. Vehbi Koç Vakfı ödülü, 100 bin dolarlık para
ödülüyle birlikte, kız çocuklarının eğitimine katkılarından ötürü
Nuri Okutan'a verildi.
Anasının ak sütü gibi helal paraydı, son kuruşuna kadar güle güle
harcasın diye verildi.
*
Ne yaptı Okutan?
Kendisine verilen bu parayı, kendi ailesi için kullanmadı, kendi
çocukları için kullanmadı, tek kuruşuna bile dokunmadı, memleketin
tüm çocuklarına katkısı olsun diye, okul yaptırmak için
bağışladı.
*