Dört sene önce.
Atatürkçü subaylar darbeci, terörist, casus diye içeri
tıkılırken…
*
Tayyip Erdoğan mecliste kürsüye çıktı, 20 Nisan 1936 tarihli Cumhuriyet gazetesinden bir kupür gösterdi, “bak belge konuşuyor, CHP iktidarında camiyi ahır yaptılar” diye bağırdı. Ayakta alkışlandı.
*
Kupürün başlığını göstermişti.
Haberi okumamıştı.
*
Kameralara sallaya sallaya gösterdiği kupürün başlığında, “bu ne insafsızlık, Seferihisar'da tarihi cami ahır yapılmış” yazıyordu.
*
Peki, haberin içinde ne yazıyordu?
Aynen şunlar yazıyordu:
“Seferihisar'ın Hereke köyünde bir cami tahrip edilmiş ve ahır
haline getirilmiştir. Müze müdürü, tahkikat yapmıştır. Verdiği
malumata göre, kütüphane ve medresesi vardır. Kütüphanesinden eser
kalmamıştır. Evren oğullarından Kasım tarafından inşa
ettirilmiştir. Üstündeki Arapça yazıya göre, 641 yıllık olduğu
anlaşılmıştır. Osmanlı-Türk stilindedir. Tahribata rağmen, geriye
kalan kısmı muhafaza edilirse, kıymettir.”
*
Yani?
Caminin ahır haline getirilmesiyle CHP döneminin, Atatürk'ün filan
alakası yoktu. Camiyi ahır haline getiren, Yunan işgali sırasındaki
vandallıktı. İşgal yıllarında bölgede hiç Türk kalmamıştı.
Türklerin yokluğunda caminin ahır haline getirildiğini tespit eden,
bu bilgiyi Cumhuriyet gazetesine veren, İzmir Müze Müdürü'ydü.
*
Zaten ortada cami falan kalmamıştı. Metruk haldeydi. Minaresi yoktu. Sadece antik ören yerlerinden araklanarak monte edilmiş sütun duvarı ayaktaydı. Bölgede arkeolojik sayım yapan İzmir Müze Müdürü, bu antik sütun sayesinde caminin kalıntılarını farketmişti.