Üsküdar, 1994’ten beri Refah Partisi, Fazilet, AK Partili
belediyeler tarafından yönetiliyor. Ev sahipliği yaptığı
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesi yıllarca oturdukları Emniyet
Mahallesi’nden sonra yine Üsküdar’ın semtlerinden Kısıklı’ya
taşındılar. Pek çok muhafazakâr ailenin, iş adamının, entelektüelin
adresi olan Üsküdar, 15 Temmuz gecesi Köprü, Çengelköy, Bağlarbaşı,
Selamiali, Acıbadem’de şehitler vermiş, darbeye en doğrudan muhatap
olmuş ilçe.
2014’ten 2017’ye 2 genel, bir yerel, bir Cumhurbaşkanlığı seçimi ve
bir referandum geçiren Üsküdar’ın seçim karnesi, duymak isteyene
bir şeyler söylüyor.
30 Mart 2014 yerel seçimlerinde Üsküdar’da CHP’nin eski Üsküdar
Müftüsü olan milletvekili İhsan Özkes 9 bin farkla belediye
başkanlığını kaçırmıştı. AK Parti 30 Mart yerel seçimlerinde 156
bin, 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan 139 bin oy
aldı.
Seçmen sayısının artmasına rağmen 7 Haziran seçimlerinde AK
Parti’nin oyu yine 139 bin civarında kaldı. 7 Haziran 2015’te
referandumun ‘evet’ cephesindeki partilerin (AK Parti-MHP-BBP)
toplam oyları 175 bini bulmuştu.
‘Hayır’ cephesini oluşturacak partilerin (CHP-HDP-SP-diğer partiler
ve bağımsız adaylar) toplamı ise 176 bin.
1 Kasım 2015 seçimlerinde yine bir miktar seçmen artışından sonra
AK Parti oyunu 170 bine çıkardı. MHP 34 bin oy aldı. AK
Parti-MHP-BBP’den oluşan ‘Evet’ cephesinin toplam oyu 206 bine
çıktı. ‘Hayır’ cephesini oluşturan partilerin toplam oyu ise 148
bindi.
Ve 16 Nisan 2017 referandumu. Seçmen sayısındaki artışa, Üsküdar
Belediyesi’nin ayrıca kendi özel ‘Evet’ kampanyasını yürütmesine,
Saadet Partisi de dâhil olmak üzere ortada muhafazakârlara hitap
edecek bir “Hayır” kampanyası olmamasına rağmen Üsküdar
sandıklarından 167.748 “Evet” oyuna karşı 191.496 “Hayır” oyu
çıktı.
Evet oyları sadece 1 Kasım’da hayır cephesinin aldığı oyun 40 bin
altında kalmadı, aynı zamanda AK Parti’nin son seçimde aldığı oyun
da altına düştü.
Biraz da AK Parti’nin fikrî kalelerinden biri olan Fatih
sandıklarına bakalım. Fatih de Üsküdar’la birlikte 15 Temmuz’un en
çok şehit verilen, en büyük direnişlerinin olduğu ilçesiydi.
Çoğunun merkezî sınırları içinde olan tarikat, cemaat ve vakıflar
16 Nisan referandumuna doğru “Evet” kararlarını açıklamışlardı. 7
Haziran seçimlerinde Fatih’ten 104 bin oy alan AK Parti, 1 Kasım
seçimlerinde oyunu 132 bine çıkarmıştı. 1 Kasım seçimlerinde Evet
cephesini oluşturan AK Parti MHP ve BBP’nin toplam oyu 153 bindi.
Hayır diyen partiler CHP, SP ve HDP ise 100 bin oy almışlardı.
Referandumda ise sandıklarından 127. 324 ‘Evet’e karşı 120. 500
‘Hayır’ çıktı. Bu yine AK Parti’nin 1 Kasım’da tek başına aldığı
oyun bile altında bir rakamdı...
Eyüp, yine uzun süredir AK Partili belediyeler tarafından
yönetilen, sandıklardan muhafazakâr partilerin ilk sıralarda
çıktığı ilçelerden biri. 1 Kasım seçimlerinde AK Parti 115.900 oyla
sandıklardan yine birinci parti olarak çıkmıştı. 1 Kasım’da Evet
cephesini oluşturan AK Parti, MHP ve BBP’nin oy toplamı 137 bini
bulmuştu. Hayır cephesi (CHP-HDP-SP) ise 95 bin oy toplamıştı.
Yine seçmen sayısı artmasına rağmen 16 Nisan’da sandıkta neredeyse
AK Parti’nin 1 Kasım’da aldığı oy kadar “Evet” çıktı; 115.399. Ama
sürpriz bir şekilde 123.812 Eyüplü ‘Hayır’ deyince ilçe uzun yıllar
sonra ilk defa AK Parti renklerinin dışında bir renge büründü.
İstanbul’un diğer ilçelerinin tamamında Evet oyları 1 Kasım’da AK
Parti+MHP toplam oyunun altında kaldı. Ama bazı ilçelerde Evet
oyları 1 Kasım’daki AK Parti oyunun bile altına düştü. Örneğin;
Zeytinburnu, Bahçelievler ve Güngören. CHP’nin ağırlıkta olduğu
Bakırköy, Beşiktaş, Sarıyer, Şişli’de genel seçimlerde AK Parti’yi
tercih eden seçmenler referandumda fikirlerini değiştirdiler. Yine
hiç MHP faktörü düşünülmezse bile ‘Evet’ler AK Parti’nin 1 Kasım
oylarının altında kaldı. Ümraniye, Başakşehir, Şile, Maltepe,
Kartal, Beykoz, Ataşehir, Büyükçekmece gibi ilçelerde de
sandıklardan AK Parti’nin 1 Kasım’daki oyuyla ya aynı ya da küçük
puanlarla üstünde “Evet” oyları çıktı.
İstanbul dışında 1 Kasım’da AK Parti’nin birinci sırada çıktığı
Ankara, Hatay, Adana, Mersin, Antalya, Çanakkale, Balıkesir,
Manisa, Denizli, Eskişehir, Zonguldak, Uşak, Bilecik, Artvin,
Yalova, Ardahan da bu kez ‘Hayır’ dedi.
Bu illerin tamamında Evet oyları AK Parti+MHP’nin 1 Kasım oylarının
epey altında kaldığı gibi, Ankara, Denizli, Uşak, Balıkesir,
Çanakkale, Artvin, Bilecik, Zonguldak’ta ‘Evet’ler 1 Kasım’da AK
Partinin aldığı oyun ya altında ya da seçmen sayısı farkıyla
açıklanabilecek kadar az sayılarla üstünde kaldı.
Sadece bu büyük şehirlerde değil, AK Parti’nin tarihsel olarak
güçlü olduğu, bölge olarak en yüksek oy oranının çıktığı
Karadeniz’de de ilginç sonuçlar vardı. Yüzde 60’ın üzerinde Evet
diyen bölgenin şehir merkezlerinde bambaşka sonuçlarla karşılaştık.
Örneğin yüzde 61 Evet oyu çıkan Giresun’da şehir merkezi yüzde
51’le “Hayır” dedi. Yüzde 61 “Evet” diyen Ordu’nun şehir merkezi de
yüzde 52 ile “Hayır” dedi. Yüzde 63 “Evet” diyen Samsun’un iki
merkez ilçesinden Atakum yüzde 53.5’le “Hayır”, İlkadım yüzde 44’le
“Hayır” dedi. Yüzde 57.75’le Evet diyen Sinop merkezde yüzde 62
Hayır çıktı. Yüzde 66 Evet çıkan Trabzon’da şehir merkezinden yüzde
41 Hayır çıktı.
Bursa, Kocaeli, Burdur gibi ‘Evet’ çıkan şehirlerin merkezlerinde
Hayır çıkarken, yine yüksek oranlarda Evet çıkan Sakarya, Bolu,
Kastamonu, Isparta, Çorum gibi illerin de merkezlerinde şehrin
ortalamasının epey üstünde ‘Hayır’ oyları dikkat çekti.
2002’de çevreden merkeze gelmek, orta ve üst sınıfa yükselmek
isteyen kesimlerin sesi olarak ortaya çıkan AK Parti açısından bu
referandum sonuçları, partinin seçmen profilinin şehirlerden
taşraya doğru kaydığının, orta sınıflarla ilişkisinin zayıflamaya
başladığının, kendi 15 yılının eseri olan şehirli muhafazakâr
kitleleri ikna etmekte zorlandığının ilk işaretleri. Daha önceki
işaret 7 Haziran 2015 seçimlerinde verilmişti. AK Parti’yi yüzde
40’ların üzerine çıkarıp tek başına iktidar yapan, yeni sistemle
yüzde 50’lerin üzerine çıkararak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ilk
turda sonucu belirleyebilecek bir seçmen kitlesinin kafası biraz
karışık ve parti aidiyeti zayıflamış görünüyor.
Tabii ki bütün oylar eşit ve değerli. 1 milyon 300 bin oy farkı,
büyük bir fark. Hâlâ Türkiye’nin her yerinde ve her sınıfında
rakipleriyle kıyaslanamayacak kadar güçlü bir desteği olan bir
parti var karşımızda ama trendler değişmeye başlamış görünüyor.