Türk toplumu üçe bölünmüş durumda: dindar muhafazakarlar,
laik cumhuriyetçiler ve Kürtler. Dindar muhafazakarların arasında
güç ve iktidar kavgası koptu, darbe girişimine kadar gitti
iş.
Şimdi dindar muhafazakarlardan oluşan iktidar, hücrelerine
kadar sızmış diğer grubu devletten temizlemek için mücadele ederken
bu kavgada taraf olmadıkları halde muhalif olan laik
cumhuriyetçiler, fırsattan istifade, tokadı yiyor.
Kürtlerin payına da erken kalkıştıkları özerklik
ayaklanmasının bedelini en ağır biçimde ödemek düşüyor. Devletin,
bekaasına kastedenlerle hesaplaşması elbetteki haklıdır, ancak bu
hesaplaşmada gözetilmesi gereken intikam ve öç alma değil, adalet,
hukuk ve vicdan olmalı.
KHK’larla sorgusuz sualsiz ve gerekçesiz, işlerinden atılan,
açlığa mahkum edilen insanların kendilerini açlıkla ifade
etmesinden daha anlamlı bir protesto olabilir mi?
Açlık grevi yapan insanların tutuklanması ve ölüme
yaklaşmalarını umursamadan izlemek nasıl bir vicdansızlıktır?
Haksız tutuklamalara ve infazların peşin hale getirilmesine daha ne
kadar sessiz kalalım?
Yürümeyip de ne yapsaydı?
Kılıçdaroğlu, yürümeyip de ne yapsaydı? Kendisini de
almalarını mı bekleseydi? Hukukta çare tükendiği için sokağa çıkıp
yürünüyor! Muhalefet partisi, ikinci kez kazanır gibi olduğu
sandıkta kaybetti. Birincisinde kendisine iktidar
verilmedi.
O zaman yürünmeli, iktidarı istiyoruz denmeliydi! İkincisi,
kuşkulu referandum sonuçlarıdır. Bari ondan sonra yürünmeliydi!
Onlarca sandıkta onlarca şüphe, imzasız oy pusulası skandalı! Karşı
taraf silahlanmıştı, kan dökülür diye sorumluluk alamadık
açıklamasını yaptı Kılıçdaroğlu.
Son damlanın bardağı taşırdığı durum, Enis Berberoğlu’nun bir
haber yüzünden casuslukla suçlanıp 25 yıla mahkûm edilerek anında
kelepçelenip götürülmesidir. Bu bizim oğlana oldu diye değil, ama
arkası çorap söküğü gibi gelecek diye! Nitekim dün Cumhurbaşkanı
açıkça sıra sende dedi!
Adalet arayan herkese açık
Oyürüyüş, adalet arayan herkese açık. Kürtler diyor ki “Bizim
de şu kadar milletvekilimiz tutuklu. Biz de adalet arıyoruz, bizi
dışlamayın.” Davetiye beklemeyin. Veysel Baba, 10 aydır tutuklu
Hava Harbokulu öğrencisi oğlu ve arkadaşları için bastonuna
dayanarak yürüyor.
Erdoğan’ın Hasan abisi, Cemal bile yürüyor! Bir millet
yürüyor, siz niye yürümüyorsunuz? Bari ağzından bir adımızı duysak
diyorlar! Bir Kürt lafı çıksa? Etnik ayrışma da böyle bir şey
işte.