Yavuz Bahadıroğlu Yeni Akit Gazetesi

Mimari ve insan ilişkisi

Türkiye bol miktarda showman, bol miktarda medyum, falcı, kavgacı, şarkıcı, soyguncu, vurguncu, yobaz, fetbaz, şaklaban, yağcı, dalkavuk yetiştiriyor, ama hemen hemen hiçbir alanda “cevher...

13 Haziran 2017 | 76 okunma

Türkiye bol miktarda showman, bol miktarda medyum, falcı, kavgacı, şarkıcı, soyguncu, vurguncu, yobaz, fetbaz, şaklaban, yağcı, dalkavuk yetiştiriyor, ama hemen hemen hiçbir alanda “cevher insan” yetiştiremiyor… 

Tamı tamına bir “kaht-ı rical” (adam kıtlığı) yaşıyoruz. 

Cumhuriyet nesli olarak, pek tabii “cumhuriyet insanı”yla   eğitimi hâlâ övünebileceğimiz ve çocuklarımıza örnek gösterebileceğimiz özelliklerde insanlar yetiştiremedi. 

Hâlbuki tarihimiz, her yılın payına birkaç “cevher insan” düşecek kadar zengindir. Aynı millet olduğumuza göre, acaba dün başarabildiğimizi bugün neden başaramıyoruz? 

Geçmişinin uzağına düşen, “zamane”nin tuzağına düşer! Biz “çağdaşlık” zannettiğimiz “zamane”nin tuzağına düştük! Ne kendimizi (tabii geçmişimizle birlikte) keşfedebildik, ne başkalarını (Avrupa filan) kavrayabildik. Ne “biz” kalabildik, ne “Avrupalı” olabildik. Hedefsizliğimiz tereddütlerimizi, tereddütlerimiz kuşkularımızı, kuşkularımız korkularımızı, korkularımız güvensizliğimizi besledi. Bir işe yaramayacağımıza inandık. O gün bugündür bir kısır döngü (eskilerimiz “fasit daire” derlerdi) içinde dönüp duruyoruz. 

Kısır döngünün bir yerde kırılmasını ve o yerde “yeniden diriliş”in başlamasını istiyorsak, önce geçmişimizi “övgü” ve “sövgü” dışında, “olgu” olarak ele alıp irdelememiz lâzım.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Osmanlı’da ev hayatı 03 Kasım 2020 | 480 Okunma Osmanlı evleri ve modern evlerimiz 02 Kasım 2020 | 362 Okunma Toplum yeniden inşa edilmeli 31 Ekim 2020 | 380 Okunma Osmanlı’da çocuk olmanın anlamı 30 Ekim 2020 | 271 Okunma Türkiye’de çocuk olmak… 28 Ekim 2020 | 162 Okunma