Bir siyasî partinin devleti ele geçirerek devlet aygıtlarını
kendi menfaatleri ve bekası için kullandığı bir rejimi hangi ölçüye
göre “meşru” kabul edebiliriz?
Burjuva demokratik toplumlarda devlet, siyasî iktidarı
oluşturan kişilerden bağımsız bir tüzel kişiliğe sahiptir. Bu
kişiliğin siyasî iktidar üzerinde anayasa ve yasalardan kaynaklanan
bir denetim yetkisi olmalıdır. İktidardaki siyasî parti anayasayı
ve kanunları değiştirerek devletin denetim yetkisini ortadan
kaldırırsa, yasama aygıtını etkisizleştirirse, kendi yargıçlarını
seçebileceği mekanizmalar kurarsa, seçimle gelmiş olsa bile o
iktidarın meşruluğu sorgulanır.
Toplumu oluşturan bireyler ve gruplar evreler hâlinde
ağırlaşan meşruiyet krizini gündelik hayatın içinde algılayamazlar.
Mutlak iktidara sahip olma oyunu zamanla kanıksanır ve eskilerin
mâşerî şuur (toplum vicdanı) dedikleri şeyi çürütür. Bu çürüme hâli
gerçekleştiği zaman, yani insanlar iktidar katına
kayıtsızlaşıp seyirlik demokrasiyi bir oyun gibi algılamaya, kendi
cemaatlerine ve topluluklarına sığınmaya başladıkları zaman,
toplum parçalarına ayrılır. Parçalarına ayrılan toplumu bir arada
tutmak ancak sopayla mümkün olur.
Her istediğini yapan bir siyasî iktidar meşru görülür mü? Onun
belirlediği oyun sahası içinde, onun belirlediği kurallara uyularak
siyaset yapılır mı?
Tillerson’la tutanaksız, tercümansız, diplomatsız, üç buçuk
saat ne görüştü? Burası kabile devleti mi? Abdullah Gül’ün Colin
Powell’la yaptığı 2 sayfa 9 maddelik anlaşmayı tesadüfen öğrendik.
Fakat Tillerson’la yapılan görüşmeyi ancak şehit cenazeleri
gelirken, savaş...