Siyasî iktidarın yerel seçimlerden zaferle çıkarak nihai
hedefine yaklaşma planı iki bölümden oluşuyordu. Birincisi,
Fırat’ın doğusuna askerî harekât yaparak seçmenin millî hislerini
oya çevirmekti. İkincisi, yüksekten atan kaba bir propaganda
eşliğinde ekonomik krizin dış ve iç güçlerin uydurması olduğunu
sürekli tekrarlamaktı. İki girişim de boşa çıktı. BİR
GECE ANSIZIN
Trump’un “Amerikalı görevliler için 24 saat” diyerek Suriye’den
çekilme kararını açıkladığı an bir fırsat doğmuştu. Türkiye 60-100
gün beklemeden, bölge ülkelerinden ve Batı’dan gelecek ikaz ve
tehditlere aldırmadan, Afrin’de yaptığı gibi YPG güçlerinin
yerleşim yerlerinden tahliyesine imkân vermeden, bir imha
harekâtıyla PYD devleti kurma girişimini tarihe gömerek kendi
güvenlik kuşağını oluşturabilir, yarattığı fiili durumu daha sonra
Astana ve Cenevre’de müzakereye açabilirdi.
Fakat önce ABD’nin çekilişi müzakereye açıldı ve Fırat’ın doğusuna
baskın harekât imkânı kaybedildi. Ardından HTŞ’nin inisiyatif
kazandığı İdlib öne çıktı. Böylece siyasî iktidar, Fırat’ın doğusu
için ABD’nin son kararını beklemek, İdlib’de ise ya Soçi’de verdiği
taahhütleri yerine getirerek HTŞ’yi silahsızlandırmak ya da bu
bölgeye yönelik Rusya-Suriye askerî harekâtını onaylamak durumunda
kaldı. Böylece, “Bir gece ansızın gelebiliriz” sloganı yerel
seçimlerde seçmen davranışını etkileme özelliğini kaybederek
inandırıcı olmaktan çıktı. TANZİM SATIŞ
KUYRUKLARI
Siyasî iktidar ekonomik krizin yapısal olmadığını, dış güçl...