CHP milletvekili Sayın Yıldırım Kaya, Ezan’ın Türkçe okunması
talebini “En tehlikeli duruş” olarak tanımladı. Hızını alamayarak,
“Bu tehlikeli duruşun arkasında kimler varsa önümüzdeki günlerde
açığa çıkacaktır” gibi esrarengiz bir laf etti. Eski bir ÖDP
yöneticisinin öne fırlamak için bu olayı seçmesi bana çok acıklı
geldi. Üstelik kendisi CHP’nin eğitim konularından sorumlu. İnsan
karakteri değişmiyor. Fırsatı yakalayınca öne çıkmaya, göze girmeye
hevesli Komiser karakterine sahipseniz hangi partide duruş
gösterdiğiniz fark etmiyor.
Elbette çok çeşitli duruşlar var: “laiklik tehlikededir diyemem”
sözünün sahibi Dersimli Kemal duruşu mesela... Tunceli’de Seyit
Rıza heykelinin önünde açıklama yapan CHP’lilerin duruşu; ellerinde
çiçeklerle “Rojava’nın Kobane Kantonu”nu ziyaret eden CHP Gençlik
Kolları’nın ya da “Şengal”e yardım götüren CHP’li Ataşehir
Belediyesi’nin duruşu; Şeyh Sait heykelinin önünde CHP’nin AKP’yle
birlikte esas duruşu... Bir de komik duruşlar var: mesela Ekmek
için Ekmelettin, gülmek için Abdullah Gül duruşu; ya da “Gel
bakalım Muharrem Bey”in başında sekiz köşeli kasketle her ağıza bir
parmak bal çaldıktan sonra çakılan duruşu...
Mesela bir Devlet kurumu olan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın
başındaki zatın, fesi püsküllü şahsı 10 Kasım’da ziyaret ederek
hediyeler vermesi tehlikeli değil mi? “Keşke Yunan galip gelseydi,
ne hilafet yıkılırdı, ne şeriat kaldırılırdı” diyen bu şahsa
Cumhurbaşkanı’nın “Hocam” diye hitap etmesi, onu hasta yatağında
ziyaret edip onurlandırması ülkenin geleceği açısından
tehlik...