Terör son zamanlardaki en kalleş, en cani ve en barbar yüzünü
Ankara'da gösterdi. Miting için toplanmakta olan insanların
arasında, mümkün en fazla ölümü hedefleyerek patlatılan canlı
bombalar, toplumun birliğini, bütünlüğünü, barışını geçtik, daha
önemlisi izanını, vicdanını, dengesini, sağduyusunu ve aklını hedef
almıştır.
Terörün ve şiddetin ölçeğini bu kadar büyütünce yarattığı travma
insanlardaki her türlü vicdani ölçüyü de, akli melekeyi de dumura
uğratıyor. Terörün bir işlevi varsa zaten budur. Akla
hitap etmez, aklı yok eder. Vicdana hitap etmez, vicdanı yaralar,
felce uğratır, doğrudan en arkaik duygulara yöneltir ve o duyguları
patlatır. Geriye hedefini şaşırmış, veya terörün
yarattığı travmatik hipnozla gösterilen hedefe bodoslama dalan
şuursuz kitleler üretir.
Ortada gencecik yaşta toprağa canice düşürülmüş bedenler var. Bu
bedenlerin her birinin kordan ateş olup yaktığı ocaklar, ciğeri
yanmış analar, babalar var. Bunların acılarının kimsenin umurunda
olmaması, buna rağmen kalabalık güruhların bu acılardan paylarına
düşen rantları toplamaya koşması, terörün acısından daha da vahim
bir görüntü koyar ortaya. İnsanlığın yavaş yavaş seviye düşüşü,
alçalışı ve toplumca hepimizin bunun bir parçası haline gelişimiz.
Trajedi budur.