Yasin Aktay Yeni Şafak Gazetesi

Kudüs’e nasıl gitmeli?

Son sorumuzu tekrarlayalım: Kudüs ziyaretlerinden çıkarılması gereken asıl ders, tarihe geri dönmek, tarihi tecrübeyi bugün yeniden yaşamak veya hep tarihte yaşamak, tarihin yüklerini bugüne taşımak...

18 Kasım 2017 | 2.396 okunma

Son sorumuzu tekrarlayalım: Kudüs ziyaretlerinden çıkarılması gereken asıl ders, tarihe geri dönmek, tarihi tecrübeyi bugün yeniden yaşamak veya hep tarihte yaşamak, tarihin yüklerini bugüne taşımak mıdır?

Oldu olacak bir de şunu soralım: Tarihe gitmek ne kadar mümkün? Hem tarih kendisine her müracaat edene aynı şekilde mi sesleniyor? Tarih bir şekilde sesleniyorsa herkes aynı sesi duyuyor mudur? Tarihe giden gerçekten de oradan duyduğunu mu alıyor, duymak istediğini mi söyletiyor?

Bütün bu soruların içerdiği imaya göre tarih pek de tekin bir alan değil. Kişinin niyeti neyse, istikameti ve kavgası neyse tarihte de onu sürdürüyordur, onu buluyor veya bulduğunu sanıyordur. Bugün cereyan etmekte olan olaylara kimse aynı şekilde bakmıyor ki tarihten bu ortaklığı üretecek bir ayet bekleyelim.

Oysa Kudüs sadece yaşadığımız dünyanın ahvalini değil, aynı zamanda tarihi de yansıtan bir aynadır demiştik. Kudüs’te üst üste binmiş veya yan yana sıralanmış tarihsel katmanlar ve sıralar size bir anda tarihin eş zamanlı olarak yaşandığı bir deneyim yaşatır. Bunun dünyanın başka hiçbir yerinde yaşayamayacağınız eşsiz bir deneyim olduğunda kuşku yok. Ancak bu deneyimi yaşamak, Kudüs’te bulunmak, yine de insanı zorunlu olarak aynı şekilde aydınlatır diye bir şey yok.

Tarihe giden bugünden sırtladığı bütün yükünü beraberinde götürür. Tarihe müracaat eden bugünün dünyasında hangi kavgada hangi safı tutmuşsa, orada da her kavgada kendine uygun safı tutar.

Kudüs tarihin hiçbir olayının nihai olarak sonlanmamış olduğu, sürekli her bakana kendini tekrarlayan muhteşem bir tarih sahnesi. Orada her şey aslında apaçık bir kitaba yazılmış gibi. İbret almak isteyen için, Allah’ın gönderdiği bütün kitaplarda bize söylediklerini orada görüp canlı canlı yaşamak mümkün. Ama bir o kadar da Allah’ın kitabını tahrif eder gibi o tarih sahnesinin asıl mesajını tahrif etmek de mümkün. Allah’ın ayeti her insanın gözünü aynı şekilde açmıyor. Kimini de daha fazla saptırıyor.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
İstanbul’da bir Yemenli âlim: Abdülmecid el-Zindanî 27 Nisan 2024 | 226 Okunma Sudan’da olanlar da Sudan’la sınırlı değil 24 Nisan 2024 | 225 Okunma Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından 20 Nisan 2024 | 270 Okunma CHP’nin üniversite ufku Tanju Özcan’ınki kadar mıdır? 17 Nisan 2024 | 361 Okunma İslâmcılara azıcık hikmet penceresinden baksak? 15 Nisan 2024 | 402 Okunma