Yasin Aktay Yeni Şafak Gazetesi

Kimi üzmek, kimi sevindirmek istersiniz?

Yarın Allah izin verirse Türkiye tarihinin kader seçimlerinden birini daha icra etmiş olacağız. Her seçim için “bu seferki başka” türünden ifadeler kullanılır. Doğrusu Türkiye’de her seçim...

23 Haziran 2018 | 2.405 okunma

Yarın Allah izin verirse Türkiye tarihinin kader seçimlerinden birini daha icra etmiş olacağız. Her seçim için “bu seferki başka” türünden ifadeler kullanılır. Doğrusu Türkiye’de her seçim ayrıca önemlidir. Neticede dünyanın en önemli ülkelerinden birinin başına geçecek yöneticilerin seçildiği hiçbir seçim önemsiz olamaz. Türkiye Avrupa ülkelerinden, Latin Amerika, Ortadoğu veya Orta Asya ülkelerinden herhangi biri gibi değil.

Türkiye bugün mevcut dünya düzenine karşı tezi olan, bu tezi yüksek sesle dillendiren ve alternatif önerebilen tek ülke. Belki bu ülkelerin her biri kendilerine mevcut dünya düzeni tarafından biçilmiş bir rolün sınırlarında oynadıkları için ülkelerinin başına kimin gelip kimin gittiğinin pek bir önemi yok. O yüzden oralarda seçimler çok fazla şey değiştirmiyor. Oralarda bir seçimi etkilemek için de nadiren başka bir ülkeden müdahele olabiliyor.

Oysa Türkiye’de kimin işbaşına geldiği çok önemli, o yüzden seçimler sadece Türkiye’nin seçimleri değil, dış güçlerin de bir seçimi oluyor. Seçimlere sadece Türkiye vatandaşı seçmenler dahil olmuyor, bir çok harici ve dahili güç odağı da dahil oluyor.

Türkiye, dünya düzeninin mevcut haliyle yürüyüp gitmesi için bir çok denklemin merkezinde bir ülke ve kendi iç sosyolojik, tarihi, manevi kimliğiyle her zaman mevcut düzenin kodamanları için rahatsız edici potansiyelleri var.

Bugün Türkiye Erdoğan liderliğinde “dünya beşten büyüktür” diyerek bastırılmış, ezilmiş, sömürülmüş dünyaya yeniden hayat veriyor, onun dertlerini ve itirazlarını dillendiriyor.

Üstelik bunu kaba bir ideolojik hamasetle yapmıyor. Fiilen kendi içinde ortaya koyduğu kalkınmayla bir model oluşturuyor ve bu haliyle sözümona “kalkınmacı” küresel güçleri memnun etmek yerine onların karın ağrılarını harekete geçiriyor. Böyle bir kalkınma modelinin; kendi halkıyla, tarihiyle barışık, demokratik bir modelin Türkiye’de başarılı olmasından memnun olmuyor, rahatsız oluyorlar. O yüzden Türkiye’deki seçimler çok önemli oluyor onlar için. Erdoğan yönetimindeki Türkiye’yi durdurmak için başvurabilecekleri bütün araçları kullanmaktan geri durmuyorlar.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
İstanbul’da bir Yemenli âlim: Abdülmecid el-Zindanî 27 Nisan 2024 | 218 Okunma Sudan’da olanlar da Sudan’la sınırlı değil 24 Nisan 2024 | 225 Okunma Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından 20 Nisan 2024 | 270 Okunma CHP’nin üniversite ufku Tanju Özcan’ınki kadar mıdır? 17 Nisan 2024 | 361 Okunma İslâmcılara azıcık hikmet penceresinden baksak? 15 Nisan 2024 | 402 Okunma