Merhum Muhammed Kutub'un 20. Yüzyılın
Cahiliyesidediği, Mehmet Akif'in de “tek dişi kalmış
canavar” dediği çağdaş medeniyet, çağdaşlık, modernlik,
bilimsellik gibi süslü vitrinler içinde dünya tarihinin toplamında
görülenden daha fazla kan, ölüm, çok daha aşağılık vahşetiyle ve
insanlık suçlarıyla tezahür ettirdi kendini.
Adı bir de hümanizm, yani insancılık olacaktı o medeniyetin. Ya bir
de hümanizm olmasaydı, ne olurdu acep?
21. yüzyılın içinde yol alırken o medeniyetin değerlerinin daha da
pekişmesi ve yerleşmesine paralel olarak çok daha fazla vahşetin,
çok daha fazla insanlığa düşmanlığın gerçekleşiyor olmasına adeta
adım adım alıştırılıyoruz. 20. yüzyılı Ruanda ve Bosna'da
sergilediği soykırım performansıyla kapattı çağdaş batılı
medeniyet. 21. yüzyıla Irak ve Afganistan üzerinden ortaya
koyduğu bilimsel-teknolojik ve sinematografik vahşetiyle,
katliamlarıyla girdi.
Irak'a demokrasi götürmek ve uluslararası terörizmle mücadele
bahanesiyle girdi. İşgalini sürdürdüğü 10 yıl içinde Irak'a,
bırakınız demokrasiyi, sürdürülebilir, en temel fonksiyonlarını
yerine getirebilen bir hükümete bile bir zemin bırakmadı. Bunun
neticesi milyonlarca sivil insanın vahşice katli, onmilyonlarca
insanın tehciri, yüzbinlerce insana uygulanan sistematik ve
insanlık dışı alçakça işkenceler, ayaklar altına alınan insanlık
onuru ve hepsinin ötesinde yerel veya uluslararası terörün eskisine
nazaran yüzlerce kat daha fazla yaygınlığı.
Ebu Gurayb cezaevindeki görüntüler ABD'nin veya batılı dünyanın bu
dünyaya verebilecek hiçbir değerinin olmadığının yeterince açık bir
kanıtı.
O vahşet potansiyelini taşıyan bir ülke istediği kadar güçlü olsun,
asla büyük bir ülke değildir, bu haliyle de olması mümkün
değildir. Aslında bugün Halep'in yaşandığı bir dünyada sorunun
asıl nedeni tamamen bu. Güçlü görünen ülkelerin asla büyük
olmaması.Normalde insanlık değerlerinden tamamen yoksun azılı
çetelerin dünyanın en güçlü ülkelerini yönetecek durumda
olması.
Hiçbir insani değere sahip olmayanların, ölümden ve katliamlardan
başka bir şey üretemeyen bu devasa güçlere sahip olması dünyanın en
büyük talihsizliği. “Eşkiya dünyaya hükümdar olmaz” diye
istediğimiz kadar şarkılar söyleyelim, eşkıya dünyaya hükümdar
olmuş bile.