Yasin Aktay Yeni Şafak Gazetesi

Afrin’den öte, bakalım daha neler göreceğiz?

Dün Siirt’in Meydandere köyünde yol inşaatı güvenliğini sağlayan bir üs bölgesine PKK terör örgütü üyelerinin sabaha doğru düzenledikleri saldırı sonucunda 6 köy korucusu şehit...

31 Mart 2018 | 125 okunma

Dün Siirt’in Meydandere köyünde yol inşaatı güvenliğini sağlayan bir üs bölgesine PKK terör örgütü üyelerinin sabaha doğru düzenledikleri saldırı sonucunda 6 köy korucusu şehit düştü. Saldırının güvenlik güçlerinin başarılı mücadeleleriyle terörü neredeyse bitme noktasına getirmiş olduğu bir dönemde gerçekleşiyor olması dikkat çekici. Eylem bir yandan çaresiz ve sefilce “yıkılmadık ayaktayız” mesajı vermeye çalışırken diğer taraftan terörle kararlı mücadele neticesinde uğradıkları ağır kayıplardan dolayı bir intikam girişimi olarak da değerlendirilebilir.

Örgüt, güvenlik güçlerinin terörle mücadele tarihinde kaydedilmemiş bir etkinlikte yürüttükleri mücadele sonucunda çok büyük güç ve etki kaybına uğradı. Binlerce terör örgütü mensubu bu operasyonlar neticesinde etkisiz hale getirildi. Binlercesi yurtdışına kaçarak Suriye’nin kuzeyinde efendilerinin kendilerine yazdığı yeni görevlere koştu.

Bu görevlerin başında Türkiye’ye karşı oluşturulacak üs bölgelerini tutmanın geldiğini Zeytin Dalı Operasyonu sayesinde iyiden iyiye gün yüzüne çıkan gerçeklerle cümle alem duymuş ve görmüş oldu zaten. Kürtlere hizmet etme iddiasında olan örgütün aslında Kürtlerin inancının, kültürünün ve varlığının düşmanı emperyalistlerin hizmetinde olduğu görüldü. Belki bu sayede, güvenlik güçlerinin terörle mücadelesinin en büyük kazanımı son zamanlarda, halk desteğinden tamamen yoksun kalmaları oldu. Kürt halkı yeni uluslararası gelişmeler ışığında örgütün kimin hizmetinde olduğunu ve kimin karşısında olduğunu net bir biçimde gördü.

Ama tek sebep elbette bu değil. Asıl önemli sebep terörle mücadelenin artık tam da olması gerektiği gibi teröristle halkı birbirinden çok daha sahici bir biçimde ayırıyor olmasıdır. Silahlı terör örgütünü halkla baş başa bırakıp bilahare bu baş başalıktan halkı sorumlu tutup faturayı ona kesen anlayıştan hızla uzaklaşılmış olduğunu görüyoruz. Açıkçası bu akıl ve izan yoksunu yaklaşım eskiden terör örgütüne en güçlü propaganda zeminini oluşturuyor ve örgütün gelişimine elverişli ortamı sağlıyordu. Çünkü devlet halktan uzaklaştıkça, hele halka öfkeyle baktıkça bu bakışın kaçınılmaz neticesi terör örgütü ile halkın yakınlaşması oluyordu.

Bugün bu manyetik etkinin yönü tam tersine dönmüş durumda. Terörle mücadele halkı devlete değil, bilakis terör örgütüne uzaklaştırıyor.

Siirt’te terör örgütünün şehit ettiği korucuların hepsi Kürt. Kendi köylerini, ırzlarını, çocuklarının geleceğini, huzurlarını PKK terör örgütüne karşı korumaya çalışan ve bunun için devletten gönüllü olarak silah alan Kürtler. Üstelik fiilen yapmakta oldukları iş kendi köylerinden geçecek, kendilerine refah, huzur ve gelecek getirecek olan yol inşaatının güvenliğini sağlamak.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sudan’da olanlar da Sudan’la sınırlı değil 24 Nisan 2024 | 223 Okunma Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından 20 Nisan 2024 | 268 Okunma CHP’nin üniversite ufku Tanju Özcan’ınki kadar mıdır? 17 Nisan 2024 | 358 Okunma İslâmcılara azıcık hikmet penceresinden baksak? 15 Nisan 2024 | 402 Okunma Bayramınız cennette olsun! 13 Nisan 2024 | 63 Okunma