HUKUKSUZLUĞUN hâkim olduğu uluslararası ilişkilere centilmenlik
ve suhulet hâkim olmalı, iletişim kanalları açık bırakılmalı; ancak
alınacak tedbirlerde ciddi ve kararlı olunmalıdır.
Buradan dünkü ‘Yabancı sermayede Hollanda 1. sırada’ yazısına
gelmek istiyorum.
İşin gerçeği şu; yabancı yatırımcıların Türkiye’de elde ettikleri
gelirlerden kesilen vergi oranı diğerleri için % 20 iken
Hollandalılar için % 10’dur.
Çünkü, Hollanda’nın Türkiye ile çok eski tarihte yaptığı ‘Çifte
Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması’nda % 10 vergi kesintisi kabul
edilmiştir; bu oran diğer devletlerle yapılan benzer anlaşmalarda %
20’dir.
Hollanda bu avantajının uluslararası alanda ticaretini yapar;
Türkiye’de yatırım yapacak diğer ülke yatırımcılarının kendi
ülkesinde kâğıt üzerinde şirket kurmasına izin verir. Sonuçta
yabancı yatırımcılar, önce Hollanda’da kâğıt üzerinde binlerce
şirket kurar, sonra o sözde ‘Hollandalı şirketler Türkiye’de
yatırım yapar. Böylece Türkiye’de kâğıt üzerinde en çok
Hollandalılar yatırım yapmış gibi görünür. Hollanda uluslararası
yatırımların Türkiye’ye aktığı bir huni gibidir; bu huni Türkiye’de
elde edilen gelirlerin dışarıya akıtılması için de kullanılır. Bu
durumdan Hollanda devleti vergi geliri kazandığı gibi, kâğıt
üzerindeki şirket kurma ve muhasebe işlerinden de Hollanda’daki
muhasebe ve avukatlık firmaları büyük paralar kazanırken; Türkiye
ise büyük miktarda gelir vergisi stopajı kaybeder. Özünde Türkiye %
20 vergi kesintisi yapacakken % 10 kesinti yaparak elde edebileceği
vergi gelirinin yarısını kaybeder.
Nazik ama acıtıcı bir yaptırım için bu anlaşma ya hepten iptal
edilmeli ya da kesinti oranı % 10’dan % 20’ye çıkarılmalıdır. Av.
Mehmet GÜN-Daha İyi Yargı Derneği Başkanı
AYIPLI 50 METROBÜS GERİ GÖNDERİLSİN