7 HAZİRAN seçimlerinden sonra gelişen tüm olaylar halkı fazlasıyla sıktı. Türkiye ne çekiyorsa omurgasız siyasetçilerden çekiyor. Daha dün Oslo görüşmelerini yapanlar, Habur rezaletine sebebiyet verenler, Abdullah Öcalan ile masanın etrafında buluşanlar, daha da vahimi "Tüm milliyetçi kavramları yıkacağız" diyenler, bugün milliyetçi çizgide MHP'nin bile önüne geçtiler.
Sayın Cumhurbaşkanı'nın son demeci "Biz açılım sürecinde yanlış
yapmışız, kandırılmışız. Bunun bedelini ağır ödedik". Artık AKP'nin
yeni modası "Ne yapalım aldatılmışız".
Ergenekon'da aldatıldık, Balyoz'da aldatıldık, Oda TV'de
aldatıldık, Oslo görüşmelerinde aldatıldık, Habur'da aldatıldık,
Öcalan ile ilişkilerde aldatıldık, Müslüman Kardeşler'de
aldatıldık, İsrail şerefsiz, Mısır darbeci, Irak ne yaptığını
bilmiyor.
Bütün bu saydırmalardan sonra bunların sorumlusu sanki 7 Haziran
seçimleriymiş gibi erken seçim çığırtkanlığı yapmak... Sanki 7
Kasım'da, 7 Aralık'ta seçim olsa AKP % 50 oy alacak!
Ben size erken seçimde ne olacağını söyleyeyim. AKP'nin oyu % 30'a
belki gelir.
AKP milletvekili Yalçın Akdoğan, Abdullah Öcalan'a atıf yaparak,
"Öcalan'ın Selahattin Demirtaş'ı sopayla kovalayacağını" söylemiş.
Bu ülkede kimin kimi sopayla kovalayacağı açık. AKP'lilerin
korkuları boşuna değil. Onlar da işin ciddiyetinin farkındalar.
Nafile turları atıyorlar. AKP'nin MHP ile koalisyonu hayal. Bu
hükümet kurulursa AKP-CHP koalisyonu ile kurulur. Sorunları
aşacaksa da bu koalisyonla aşar. Görüyorum ki; yine yük vesayetçi
denilen Silahlı Kuvvetler'e bindirilmiş. Bütün ahlaksızlarla,
çirkinliklerle, kalleşliklerle, hilebazlıklarla, çökertmeye
çalıştıkları Türk Silahlı Kuvvetleri'ne... Hâlâ sağlam, inandırıcı
bir özür dilenmedi TSK'dan...