ESKİ TBMM Başkanı ve Milli Merkez Başkanı Hüsamettin Cindoruk,
yaklaşık 115 satır uzunluğunda ‘Aziz Türk Milletine’ başlıklı, her
bir satırı uyarı dolu bir bildiri yayınladı. Yazının başında
“Türkiye Cumhuriyeti’nin bugün yeni kurulmakta olan bir devlet
değil, 600 yıllık köklü bir devlet olduğunu belirterek
“Cumhuriyet’in kurucusu; bir istiklal savaşını yöneten, 30
kongreden sonra, halk tarafından Ankara’da tescil edilen
TBMM’dir.
İsminde ‘Türkiye’ vurgusu olan biz Türklerin kurduğu son Türk
devletidir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin temel niteliği TBMM’nin kurucu iktidarına
dayalı hukuk düzenidir. Atatürk’ün belirlediği inkılap ve ilkeleri
de parlamenter rejimdir.
NE OLUYOR
Son Anayasa değişikliğinin, TBMM’nin bir danışma meclisi işlevine
indirildiğini, bunun Kenan Evren modeli olduğunu belirten Cindoruk,
“Başbakan ve Bakanlar Kurulu mülgadır. Cumhurbaşkanı yürütmeyi
belirleyeceği sekreterler eli ile alır götürür. Güvenoyu ve
güvensizlik olanağı da yoktur. Gensoru da soruşturma da askıya
alınmıştır. Cumhurbaşkanı, 600 kişilik Meclis’te yüksek oy oranları
ile korumaya alınmıştır. Cumhurbaşkanı da norm koyan kararname
çıkarır. Bunların ne farkı var Evren döneminden?” diyor.
Cindoruk, bu anayasanın bir af kanunu olduğunu belirtirken
“Geçmişte görev alan başbakan ve bakanlar hakkında Meclis’in
soruşturma ve komisyon kurma hakkı yok edilmektedir. Mevcut Anayasa
maddelerinde yer alan başbakan ve bakanlar kurulu üyeleri için
soruşturma hakkı Meclis’ten alınmak istenmektedir. Tayyip Erdoğan,
Ahmet Davutoğlu ve Binali Yıldırım bu Anayasa değişikliği ile adeta
ibra edilmek istenmektedir. Aynı şekilde geçmiş hükümetlerde görev
alan bakanların da vazifeleri nedeni ile takipsizlik kararı
almalarına imkân getirilmektedir. Böylece 17/25 Aralık dosyaları da
Meclis arşivine kaldırılmaya çalışılmaktadır.