Yalçın Bayer Hürriyet Gazetesi

Bir adım ötesi nedir

1990'lı yıllara, faili meçhullere yapılan ağız dolusu göndermelerin hafif ve bir ölçüde havada kaldığı, neredeyse cephe çatışmalarının yapıldığı bir döneme girildi. Çok...

17 Aralık 2015 | 201 okunma

1990'lı yıllara, faili meçhullere yapılan ağız dolusu göndermelerin hafif ve bir ölçüde havada kaldığı, neredeyse cephe çatışmalarının yapıldığı bir döneme girildi.
Çok uzun zamandır gergef gibi işlenen uluslararası komplo, son aşamasına doğru ilerliyor. Bölgenin yeniden biçimlendirilmesinin miladının, ‘Arap baharı’ denen komedi değil, Eruh baskını olduğu anlaşılıyor (1984). Bir hak hukuk kavgasının değil, uluslararası bir planın ‘uvertür’ sahnesi olarak kayıtlarda.
Körfez Savaşları, Kuzey Irak’ta uçuşa yasak bölge (36. paralel) Arap baharı, Irak’ın yağmalanması, Kaddafi’nin işkence ile katledilmesi, vb. aynı planın parçaları olmaları başlangıç noktası gerçeğini değiştirmiyor.
Kürt düşmanı ilan edilen Saddam’ın, bayram sabahı Kürt hâkimin kararı ile asılmasının da sembolik bir anlamı var!
Son bir gayretle ve her zamanki gibi kandırılmaya hazır bir ‘naiflikle’ başlatılan çözüm süreci de ihanete uğrayınca uzlaşma konusundaki bütün opsiyonlar masadan kalktı. Örgüt, çekilmek bir yana şehirlere ağır silahları ile yerleşerek, silahlı bir ayaklanma başlattı.
Öğretmenler bölgeden çekiliyor, sağlık personeli zorunlu olarak hastanelerde konuşlandırılıyor. Valiler, askeri de meskûn mahal operasyonlarına davet etti. Emasya Protololü kalksın diye ter ter tepinenler yanıldı. Bölgeden yaklaşık 200 bin kişi göç etti.
Camiler dahil bütün tarihi eserler, örgütün vandalları tarafından tahrip edildi. Kendi medeniyetini harabeye çeviren bir vandalizm ile karşı karşıya olan bölge, çok kritik bir sürecin içine çekildi.
Silahlı kalkışmalarda verilen tavizlerin, barışa, uzlaşmaya, bir arada yaşamaya katkısının marjinal mahiyette kaldığı gerçeği ile yüzleşmenin maliyeti nasıl karşılanacak? Bir adım ötesi nedir?
İktidar kaynakları; Silopi, Cizre ve mücavir alanları operasyon alanı olarak ilan etti.
Bask, IRA vb. örnekler üzerinden çeşitlemeler yapılırken, bambaşka bir kalkışma örneği ile son hesaplaşmaya giriliyor gibi... Etnik terörle mücadelede en uç örnek Sri Lanka, Tamil Kaplanları bütün uzlaşma seçeneklerine rağmen silahı bırakmayınca, olması mümkün olmayanlar bile oldu.
Sorunun kaynağının kolektif mahiyette hak arayışları olmadığı, uluslararası bir plan ile yıllar öncesinden hazırlanmış bir tezgâhın uzantısı olduğu ortaya çıkmış durumda.
Reel politika başka, iyi niyetler başka... “Cehenneme giden yollar iyi niyet taşları ile döşenmiştir” metaforu, ne yazık ki bugünlerimize denk düşüyor gibi...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bodrum’u mahvettik… Dünya markası iddiası güme gidiyor 05 Aralık 2025 | 344 Okunma TBMM aça aça yürüyor 04 Aralık 2025 | 73 Okunma Yeni yılda yeni anayasa çalışmaları başlıyor 03 Aralık 2025 | 53 Okunma Asgari ücret komisyonu toplanıyor ama Türk-İş yok 02 Aralık 2025 | 74 Okunma Papa’nın İznik’e gelişinin tarihi ve mitolojik önemi 28 Kasım 2025 | 373 Okunma