"Ey nefsinin arzularını
rızam için terk edip, gençliğini beğendiğim işlerde harcayan
genç!"
Zeynüddîn Sübkî hazretleri hadîs
ve Şafiî mezhebi fıkıh âlimidir. 659 (m. 1261)’de Mısır’da
Sübk-il-abîd denilen yerde doğdu. 735 (m. 1334)’de Mısır’da Mahılle
denilen yerde vefât etti. Rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerde,
Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu
ki:
“Kim bir hastanın yanında yedi
kere (Es’elüllahelazîme Rabbel-Arşil-azîm en yeşfiyeke) derse,
o hasta sıhhat ve afiyet bulur.”
Hazreti Ömer’in (radıyallahü
anh) rivâyet ettiği, hadîs-i şerîfte; Resûlullah efendimiz buyurdu
ki: “Bir genç, dünyâ lezzetini ve oyununu bırakır, gençliğine
rağmen Allahü teâlâya tâate (beğendiği şeylere) yönelirse,
Allahü teâlâ, ona yetmiş iki sıddîk sevabı verir. Sonra şöyle
buyurur: (Ey şehvetini [nefsinin arzu ve isteklerini] benim
rızam için terk edip, gençliğini benim beğendiğim işlerde harcayan
genç! Sen, benim yanımda meleklerimden birisi gibisin.)”
Hazreti Ömer’in (radıyallahü
anh) rivâyet ettiği, hadîs-i şerîfte, “Resûlullah efendimiz
buyurdular ki: “Ey Âişe! Dinlerini parça parça edip, doğru yoldan
ayrılanlar, bid’at ve heva (nefsinin arzu ve istekleri) sahipleri,
bu ümmetin sapıklarıdır. Yâ Âişe, her günah sahibi için tevbe
vardır. Ancak, bidat ve heva sahipleri, benden uzaktır, ben de
onlardan uzağım.”
Resûlullah efendimiz buyurdu
ki: “Cennette yüz derece vardır ki, Allahü teâlâ onları Allah
yolunda cihâd edenler için hazırlamıştır, iki derece arası, gökle
yer arası kadardır. Allahü teâlâdan Firdevs’i isteyiniz. Çünkü
Firdevs, Cennetin en ortası, en yükseği ve onun üstünde Rahmânın
Arş’ı vardır. Cennetin nehirleri ondan fışkırır.”
“Allah yolunda cihâd eden
kimsenin hâli, gündüzleri oruçlu olup gecelerini ibâdetle geçiren,
Allahü teâlânın âyetlerine itaat eden, namaz ve oruçtan dolayı
hiçbir gevşeklik hissetmeyen kimsenin hâli gibidir ki, yine Allah
yolunda cihâd eden üstündür.”
Ebû Saîd-i Hudrî (radıyallahü
anh) şöyle rivâyet etti: Birisi Resûlullaha gelerek, “İnsanların
hangisi daha üstündür?” dedi. Resûlullah efendimiz “Canıyla ve
malıyla Allah yolunda cihâd eden mümindir” buyurdu. O kimse
“Sonra kimdir?” diye sorunca “Kavminden ayrılıp Rabbine ibâdet
eden ve insanların da onun kötülüğünden emîn olduğu kimsedir”
buyurdu.