"Mallarınızı zekât
vererek koruyunuz. Hastalarınızı sadaka vererek tedâvi
ediniz."
Hamûde bin Abdülazîz hazretleri
hadîs âlimidir. 1146 (m. 1733)’de Tunus’ta doğdu. 1202 (m. 1787)’de
orada vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden
bazıları:
“Sizden biriniz bir şey yediği
zaman sağ eliyle yesin, sağ eliyle içsin. Muhakkak şeytan sol
eliyle yer, sol eliyle içer.”
“Sizden biriniz aksırıp
elhamdülillah dediğinde, ona 'yerhamükellah' deyiniz. Hamd
etmezse ona teşmitte bulunmayınız.”
“Evlât kokusu, Cennet
kokularındandır”
“Tanıdığınız ve tanımadığınız
Müslümanlara selâm veriniz.”
“Birbirinize selâm veriniz.
Birbirinize yiyecek ikram ediniz, akrabanızın haklarını gözetiniz.
Gece herkes uyurken namaz kılınız. Bunları yaparak selâmetle
Cennete giriniz.” Selâmda sünnet şöyledir ki; önce büyük küçüğe,
şehirli köylüye, devedeki ata binmiş olana, attaki merkepte olana,
merkep üstündeki yaya yürüyene, ayakta olan oturana, az olan çok
olana, efendi hizmetçisine, baba oğluna, ana kızına selâm verir.
Rütbe ve nimeti çok olan önce verir.
Birisi Resûlullaha (sallallahü
aleyhi ve sellem) geldi ve “Babam size selâm söyledi” dedi.
Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: “Aleyke
ve alâ ebîkesselâm.”
“Müslümanın müslüman üzerinde beş
hakkı vardır: Selâmına cevap vermek, hastasını yoklamak cenâzesinde
bulunmak, davetine gitmek ve aksırıp 'elhamdülillah' diyene,
'yerhamükellah' diyerek cevap vermek” buyuruldu.
“(Birinin evine girileceği
zaman) izin üç defa istenir. (Birincisinde izin
verilmezse, bir dakika kadar sonra ikinci defa istemeli, yine
verilmezse, üçüncü defa istenmelidir. Yine izin verilmezse, dört
rek’at namaz kılacak kadar beklemiş ise içeri girmemeli,
gitmelidir.)”
“Rabbim bana dokuz şeyi yapmamı
bildirdi. Ben de size (ümmetime) bildiriyorum: Aşikâre
olsun gizlilikte olsun ihlâsı, öfkeli anda da rahatlık ânında da
adâleti, zenginlik ve fakîrlikte orta yolu, bana zulmedeni
affetmeyi, vermeyene vermeyi, benden alâkayı keseni arayıp sormayı,
susmamın tefekkür, konuşmamın zikir, bakışımın ibret
olmasını.”
“Sizi boş ve lüzumsuz
konuşmaktan, malı isrâf etmekten ve lüzumsuz çok soru sormaktan
menederim.”
“Mallarınızı zekât vererek
koruyunuz. Hastalarınızı sadaka vererek tedâvi ediniz. Size gelecek
belâları duâ ile önleyiniz.”
“Veren el, alan elden
hayırlıdır.”